Serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesinde bazı ayrıntılar
Recep BIYIK
Bağımsız çalışan doktor, mühendis, avukat, muhasebeci, mali danışman gibi serbest meslek erbabının vergisel işlemleri, ticari faaliyetle uğraşanların vergisel işlemlerine göre bazı farklılıklar gösterebiliyor.
Her iki gruptaki mükellefler de özünde;
- Safi kazançları üzerinden gelir vergisi ödüyor,
- Sattıkları mallar veya verdikleri hizmetler için katma değer vergisi hesaplıyor ve ödüyor,
- Defter tutuyor,
- İşlemlerinde belge düzenliyor / belge topluyor,
- Aylık / Yıllık olarak vermeleri gereken beyannameleri veriyor.
Özünde ticari faaliyetle uğraşanlar ile serbest meslek erbabının vergisel işlemleri aynı gibi ama bir kısmı önemli bir kısmı önemsiz birçok farklı uygulama var. Bunlardan bir kısmı özetlemeye değer.
Gelir ve gider tahsilat esasına göre
Ticari kazançta elde etme tahakkukla gerçekleşirken, serbest meslek kazancında tahsilatla gerçekleşiyor. Serbest meslek kazancında, tahsil edilmeyen tutarlar gelir kaydedilmiyor.
Aynı şekilde kural olarak giderler de ödenmedikçe gider olarak kaydedilemiyor.
KDV tahakkuka göre
Katma değer vergisinde vergiyi doğuran olay, hizmetin ifası ile gerçekleşiyor. Bu kural hem ticari faaliyette, hem de serbest meslek faaliyetinde aynı.
Dolayısıyla serbest meslek faaliyetlerinde katma değer vergisi tahsilata bağlı değil.
Hizmet bedeli tahsil edilmemiş olsa da, işin yapılmasıyla birlikte katma değer vergisinin hesaplanması gerekiyor.
Serbest meslek makbuzu tahsilat ile kesilir
Serbest meslek erbabının, her türlü tahsilatı için serbest meslek makbuzu düzenlemesi gerekiyor. Dolayısıyla hizmet bedeli tahsil edilmedikçe serbest meslek makbuzunun düzenlenmesi gerekmiyor.
Serbest meslek erbabının işte kullandığı herhangi bir varlığı satması durumunda, bu satış için de serbest meslek makbuzu düzenlemesi mümkün.
Üçü bir arada nasıl olacak?
- Yapılan özetten de anlaşıldığı gibi, serbest meslekte;
- Gelir vergisi yükümlülüğü açısından tahsilat,
- Belge düzeni açısından tahsilat,
- Katma değer vergisi açısından ise hizmetin ifası
aşaması önemli.
İşin yapıldığı dönemle tahsilatın yapıldığı dönemin aynı olması durumunda sorun yok. Ancak işin yapılması ancak bedelinin tahsil edilmemesi durumunda tahakkuk/tahsilata bağlı düzenlemelerin nasıl uyumlu olarak uygulanacağı serbest meslek erbabı için önemli bir sorun.
Kanuna tam olarak uyulması gerekirse, işin yapılması ile katma değer vergisi tahakkuk ettirilir ve bu dönem beyannamesiyle beyan edilir. Tahsilat yapıldığında da makbuz düzenlenir ve gelir kaydedilir.
Bu uygulama ne kadar olanaklı veya ne kadar sorunsuz uygulanabilir diye bakıldığında, her zaman uygulanabilir olmadığı söylenebilir.
Örneğin, işin yapıldığı yıl tahsilat yapılmaz ve yukarıdaki şekilde hareket edilirse, işin yapıldığı yıl tahsilat olmamasına rağmen katma değer vergisi hesaplanır ve ödenir, ertesi yıl tahsilat yapılınca makbuz düzenlenir ve gelir kaydedilir. Ancak bu durumda da hiç istenmeyen durumlar ortaya çıkar. Örneğin, hizmet alan, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği yıl içinde belge almadığı için katma değer vergisi indirim olanağını kaybedebilir, yine belge olmadığı için gider yazmasında hukuken sorun olabilir.
Peki uygulama nasıl yürüyor? Her zaman olduğu gibi su yolunu buluyor, sorunlara pratik çözümler bulunuyor.
Uygulamada genel olarak şu iki yöntemden birisi yapılıyor.
- Hizmetin ifasında katma değer vergisi hesaplanarak beyan edilir, daha sonra bedelin tahsilinde düzenlenecek serbest meslek makbuzunda katma değer vergisi ayrıca gösterilir ancak makbuza verginin ilgili dönemde beyan edildiğine ilişkin bir not yazılır ve tekrar beyan edilmez. Bu yöntemi öneren eski tarihli özelgeler bulmak mümkün. Muhtemelen bazı mükellefler de bu şekilde uygulama yapıyordur. Yöntemin sakıncası, yukarıda da belirtildiği gibi...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.dunya.com/serbest-meslek-kazanclarinin-vergilendirilmesinde-bazi-ayrintilar-161792yy.htm
