İş dünyasının-İşverenlerin Vergi ve SGK da Matrah artırımı yeni yapılandırma beklentileri ve gerekçeleri
Müslüm ÜNVER
SMMM-Bağımsız Denetçi
Ülkemiz 1 Kasımda yapılacak olan genel seçimlerle yeni bir döneme adım atmaktadır. 20 ayda 4 seçim yaşayan ülkemiz insanı siyasilerden artık somut beklentiler içerisine girmiştir.
Siyasi liderler kantarın topuzunu kaçırmış ve neredeyse her konuda şunu yapacağız bunu vereceğiz türlerinden vaadlerde bulunmaktadırlar.
22 milyonun yoksulluk sınırında yaşadığı ülkemizde adeta toplumun her kesimi kendine özgü beklentilere umut bağlamışlardır. Vaadlerde sınır tanımayan liderlerin hepsi ekenomik olarak iktidar olduklarında söylemlerini yerine getirebilirlerse ülkede fakir fukara kalmayacak milli gelir 10 bin doların üzerine çıkacaktır. İyide şimdiye kadar aklınız neredeydi ? Akla ilk gelen yapamayacağınız sözleri vermemek oluyor fakat görebildiğim kadarıyla bunu düşünen / uygulayan yok gibi. Ayşe KULİN-Murat BELGE kandırıldık diyorlar.
Burada siyasi olarak iktidara taraf olmak yada eleştirisel bakıp karşı taraf olmak düşüncesinde değilim. Yapılacak seçimlerin ülkemizin geleceğini olumlu etkilemesi her kesim gibi meslek kitlesi olarak bizlerin de temennisidir.
İş dünyası son yıllarda dolar ve euro paritesinin konsolide edilememesinden olumsuz etkilenmiş, dolar yükselmiş , büyük kamu yatırımları ödeneksizlikten yavaşlamış, krediler yükselmiş , devlet bankaları subvansyonlar sonucu zor anlar yaşamışlardır. Neredeyse her 10 vatandaşımızdan 7 si nin kamu kurum ve kuruluşlarıyla sıkıntıları oluşmuş , icra dairelerinde dosyalar arşivlere sığmaz olmuştur. Ha keza T.T.K. hükümlerine göre kurulmuş Şirketler işlevlerini yapamaz hale gelmiş , ödenmiş/taahhüt edilmiş sermayeleri erozyona uğramıştır. Küçük ve orta ölçekli esnafımız borcu borçla kapatır hale gelmiş, büyümek şöyle dursun öz varlıkları da eksiye düşerek bir çoğu münfesih duruma düşmüştür. Odalara olan aidat borçlarını dahi ödeyemeyen esnaf her gün bir başka sıkıntı ile cebelleşir durumadır .
Değerli okurlar amacım kara mizah yaratmak, mevcut sıkıntıları anlatarak moral bozmak değildir. Bu dönemde çok popiler olan kaynak , kaynak diye sıkça kullanılan bir kelimeye karşılık içinde bulunduğum ve bir çoğumuzun da Mali Müşavir , Bağımsız Denetçi, YMM olarak görev yaptığımız firmaların beklentilerini buradan duyurmak, dillendirmek, sorunlarımıza bir nebze olsun çözüm bulmak , katkı sağlamaktır. Bu alanda kamuoyu yaratmaktır. Güneydoğu bölgesindeki gençlere eş bulma sözü veren başbakan ve diğer liderler bu ülkede milyonlarca esnafın da sorunlarına çözüm bulmak ve öneriler sunmak durumundadır.
6111 sayılı yasa ile 2006-2007-2008-2009 yılları ile alakalı olarak 02/05/2011 tarihine kadar müracaat şartıyla ilğili yasada belirtilen oran ve şartlarda matrah artırımı getirilmişti, bu çalışmanın genel bütçeye beklenenin üzerinde katkı sağladığı herkesin malumudur.
İş dünyasının yukarıda bahsedilen sıkıntıları aşabilmesi için benzeri bir düzenlemeye ihtiyacı oldu ğu da açıktır. Vergi mahkemelerinde 2010 -2011-2012-2013 yılları ile ilgili olarak sonuç bekleyen dosyalar çoğalmış, bu alandaki hukuk iş yoğunluğundan yavaş işlemekte dir. Bölge idare mahkemelerine açtığımız en basitinden bir usulsüz davaları bile 2 yıldan önce sonuçlanmamaktadır.
5510 sayılı yasa ile çıkartılan Genel Sağlık sigorta primleri konusu da bir çok bireyin sorunu haline gelmiştir. Gençlerimiz hayata adım atma aşamasında bu türden borçlarla muhatap kılınmışlardır.
Emekli olup ta tekrar 4b li çalışanlarımız da muzdarip durumdadırlar. İktidarın bundan sonra bu uygulamaya son vereceği beyanı mevcut olup, bundan önce borcu olanların ne yapacakları ödeyip/ ödemeyecekleri durumu da belirsizdir. Bu anlamda düzenleme zorunlu beklenti halindedir.
Yıllarca çalışmış emekliliği hak etmiş , fakat prim borcu nedeniyle emekli olamayan 4b li lere kredi imkanı sağlanması,
prim günü dolmuş , yaşı bekleyenlerin mağduriyetlerinin giderilmesi, kamuda belli bir yaşın üzerinde görev yapmakta olan ve verimliliğini yitirmiş personelin zorunlu emekli edilerek yerine gençlerin istihdamının sağlanması ,
tüm kobilerin hamisi olduğunu beyan eden KOSGEP ‘in siyasi olmaktan çıkartılarak gerçek ihtiyaç sahiplerine destek veren kurum olarak işlevsel kılınması /görevlendirilmesi … iş dünyasının ve işverenlerimizin elzem beklentilerindendir.
Basınyayım ve sosyal medya üzerinden Twitter üzerinden takip ettiğim kadarıyla bu türden taleplerini bireysel ya da bağlı oldukları odalar aracılığı ile başbakanlığa ilgili bakanlıklara ulaştıran işverenlerimizin bu taleplerinin karşılıksız kalmayacağını da ümit etmekteyim. Ankara Bozkırından
Saygılarımla,
Müslüm ÜNVER
SMMM-Bağımsız Denetçi
m_unver06@hotmail.com