Gecikme faizi – gecikme zammı karmaşası
Dr. Bumin DOĞRUSÖZ
Süresinde ödenmeyen vergi borçları veya diğer kamu alacakları için hesaplanan gecikme faizi ve/veya gecikme zammı, uygulamada en çok karıştırılan müesseselerdir. Bu karışıklığa yol en büyük unsur ise, oranlarının aynı olmasıdır. Yine aynı oranda olan pişmanlık zammı için bu karışıklık, pişmanlık uygulamasının dilekçe ile yapılan talebe bağlı olarak yapılması dolayısıyla söz konusu olmamaktadır. Bilindiği gibi günümüzde gecikme faizi, gecikme zammı ve pişmanlık zammının aylık oranı, Bakanlar Kurulu'nun 2010/965 sayılı kararı ile belirlenen yüzde 1.40’dır.
Bizde bu yazımızda hem uygulamacılar ve hem de öğrenciler nezdinde pek karışan gecikme faizi ve gecikme zammı müesseselerini karşılaştırmak istedik.
Gecikme faizi Vergi Usul Kanunu'nun 112/3. maddesinde düzenlenmiştir. Vergi Usul Kanunu'nun anılan maddesine göre, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda, dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar; dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için gecikme faizi uygulanır.
Gecikme zammı ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesinde “amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren” hesaplanan faiz olarak düzenlenmiştir.
Gecikme faizi sadece ikmalen, re’sen veya idarece tarh olunan vergiler için hesaplanırken, gecikme zammı 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen tüm kamu alacakları için uygulama alanı bulmaktadır.
Vergilerin normal vade tarihlerinden, tarhiyatın tahakkuk ettiği tarihe kadar, dava açılması durumunda ise vergi mahkemesi kararının idareye tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süreler için gecikme faizi hesaplanır. Davanın mükellef (veya vergi sorumlusunun) lehine olması, ancak kararın temyiz yolu ile bozulması ve mahkemenin de buna uyması halinde de uymayı içeren vergi mahkemesi kararının tebliğ tarihine kadar uygulanır. Vergi mahkemesi kararının tebliğ tarihi tahakkuku ifade etmekteyse de, burada gecikme faizi idarece tarh olunarak hesaplandıktan sonra, 2. ihbarname veya 112 ihbarnamesi olarak anılan Vergi / Ceza ihbarnamesi ile mükellefe duyurulur. Bu ihbarname, gecikme faizi açısından tarh işlemi niteliğindedir. Dolayısıyla gecikme faizinin yanlış hesaplandığı veya haksız olduğu iddiası ile bu işlem aleyhine dava açıldığında, işlemin yürütmesi, İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesi uyarınca kendiliğinden durur ve artık tahakkuk veya takip işlemleri oluşturulamaz. 2. İhbarname ile tebliğ edilen gecikme faizinin bir ay içinde ödenmesi gerekir. Mükellefin (veya vergi sorumlusunun) uzlaşma yoluna gitmesi ve uzlaşması halinde gecikme faizi uzlaşma tutanağının imza tarihine kadar hesaplanır.
Tahakkuk aşamasından...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.dunya.com/gecikme-faizi-gecikme-zammi-karmasasi-161934yy.htm
