Gecikme faizinin hesap süresi
Dr. Bumin DOĞRUSÖZ
Geçen yazımda gecikme faizi ile gecikme zammı müesseselerini karşılaştırmıştım. Bu yazımda da gecikme zammının normal vade tarihinden hangi tarihe kadar hesaplanması gerektiği konusunu, pişmanlık zammı ile birlikte irdelemeye çalışacağım.
Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesine göre gecikme faizinin tahakkuk tarihine kadar hesaplanması gerekmektedir. Aynı esas pişmanlık zammı için de geçerlidir. Ancak bu hükmü hemen şekli olarak sahiplenmek, bazen haksız ve yanıltıcı sonuçlar verebilmektedir. Buradaki hükmün, özüne inilerek faiz kavramının içeriği ile birlikte yorumlanması gerekmektedir.
Faiz, bir başkasının (konumuz açısından hazinenin) parasının haksız olarak kullanılması dolayısıyla ödenen ve alacaklının parasına tasarruf edememesi dolayısıyla mahrum kaldığı ekonomik çıkarın karşılığı olarak ödenmektedir.
O halde faizin, alacaklının (Hazine'nin) parasına kavuşmuş sayılacağı tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir. Bu, bazen gecikme faizinin veya pişmanlık zammının doğumuna yol açan verginin tahakkukundan önce gerçekleşebilmektedir. Örneğin bir şirketin 2011 yılında yasal olarak ayırma hakkına sahip olduğu bir karşılığı fazla ayırdığını, ancak izleyen yılda bu karşılığı matraha eklediğini düşünelim. Bir başka şirketin de 2011 yılında yenileme fonuna alacağı demirbaş satış kazancını fazla olarak fona aldığını, ancak bu fonu kullanmaması dolayısıyla 2014 yılında vergi matrahına dahil ederek vergilendirdiğini düşünelim. Her iki şirketin 2011 yılındaki bu haksız işlemlerinin 2015 yılında tespit edildiğini ve haksız işlem tutarı kadar re’sen tarhiyat yapıldığını, re’sen tarh edilen vergilerin ise 2015 yılında tahakkuk ettiğini düşünelim. Vergi her ne kadar 2015 yılında tahakkuk etti ise de, birinci örnekte hazine zararı izleyen yıl, ikinci örnekte ise 2014’de kalkmıştır. Birinci örnekte bir yıllık, ikinci örnekte ise üç yıllık gecikme faizi hesaplanması gerekmektedir. Nitekim pek çok Danıştay kararı da Hazine zararının ortadan kalktığı tarihten itibaren gecikme faizinin hesaplanamayacağı yönündedir.
Konunun geçici vergi açısından da bu şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin bir yılın son dönem geçici vergi beyannamesinde matrah farkı saptanması halinde re’sen tarh edilen vergi üzerinden hesaplanacak geçici verginin, bu verginin yıllık beyannameden mahsup edileceği tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir.
Zira bulunan fark vergi, yıllık beyannameden mahsup edilmemek suretiyle zaten ödenmiş olmakta ve hazine zararı ortadan kalkmaktadır. Hazine bu suretle alacağına kavuşmuş olacaktır. Mükellefin söz konusu geçici vergi beyannamesini düzelterek örneğin iki yıl sonra pişmanlıkla beyanda bulunması halinde de...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.dunya.com/gecikme-faizinin-hesap-suresi-161966yy.htm
