2 Haziran 2016 Perşembe
Kamu alacaklarının ödenmemesi- aciz hali
Unknown | 09:23 | Aciz Hali | Akif Akarca | Amme Alacakları | Cebren Tahsil | Dünya Gazetesi | Kamu Alacakları | Mehmet Şafak | Mükellef | Ödeme Emri | Vergi Borcu | YazarlarAkif AKARCA - Dr. Mehmet ŞAFAK
Dünya Gazetesi
Bilindiği gibi vergi alacakları ve diğer kamu alacaklarının mükelleflerce ödenmesi gereken bir vadesi vardır. Ödeme müddeti içinde denmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Cebren tahsil aşağıdaki şekillerden herhangi birinin tatbiki suretiyle yapılır.
- Amme borçlusu tahsil dairesine teminat göstermişse, teminatın paraya çevrilmesi yahut kefilin takibi,
- Amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi,
- Gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının istenmesi.
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 54 ila 101’inci maddelerinde kamu alacağının cebren takip ve tahsiline ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. 54’üncü madde cebren tahsil esasını koymakta ve şekillerini göstermektedir. Bu usullere başvurulmadan önce bazı şartların oluşması gerekir.
Cebren tahsilat safhasının başlaması şartları
Amme alacağında cebren tahsilat safhasının başlaması için ilk şart alacağın vadesinde ödenmemiş olmasıdır. Ancak, cebren tahsilata geçmek için tek başına vadenin dolmuş olması yeterli değildir. Bunun yanında, borçluya ödeme emrinin (veya teminatlı alacaklarda 56’ncı maddede belirtilen yazının) çıkarılmış olması, vadesi gelmiş borcunu ödemeye davet edilmiş olması gerekir.. Bu ikinci şart da yerine getirilmeden cebren tahsilata geçilmesi mümkün değildir. Ödeme-emri ile borçluya borcunu 7 gün içinde ödemesi bildirilir. Teminatlı alacaklarla ilgili yazıda da ödeme için borçluya, keza, 7 günlük müddet verilir. Cebren tahsil işlemlerine başlanabilmesi için bu 7 günlük sürenin geçmesi gerekir.
Yukarıdaki şartların yerine getirilmesinden sonra cebren takip ve tahsil yoluna gidilebilir. Yapılan takibat işlemi sonucunda alacağın tahsilini sağlayamamış, borçlunun yeterli mal varlığı tespit edilememişse kamu borçlusunun aciz halinde olduğu söylenebilir.
Borçlunun aciz hali
Yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu karşılamadığı takdirde borçlu aciz halinde sayılır.
Yapılan takip safhalariyle bakiye borç miktarı bir aciz fişinde gösterilerek aciz hali tespit olunur.
Aciz halinin tahakkuku
Yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu karşılamadığı takdirde borçtu aciz halinde sayılmaktadır. Madde metninden (75) haczi caiz mallar satılmadıkça aciz halinin tahakkuk etmeyeceği sonucuna varılmaktadır. Ancak, bazı hallerde satış işlemi ikmal edilmeden de bir borçlunun aciz halinde olduğu kabul edilebilir. Bilindiği gibi hacze konu olan malların değerleri satıştan önce belirlenmektedir.
a) Menkul malların haczinde; haczi yapan memur, tahmin ettiği değeri haciz zaptına geçirmektedir (Md. 77).
Bu hüküm, 81. madde ile teyit edilmekte; ayrıca borçlu biçilen değeri yerinde bulmaz veya tahsil dairesi haczi yapan memur tarafından talimin edilen değeri düşük görürse yeniden bilirkişiye değer biçtirilmektedir.
b) Gayri menkulle re ise satıştan önce bilirkişinin görüşü alınmak suretiyle satış komisyonları marifetiyle değer biçilmektedir (Md. 91).
Keza, satıştan elde edilecek bedelin amme alacağından önce ödenmesi gereken borçlarla, takip giderlerini geçmeyeceği kesin olarak biliniyorsa, hacizli malın satışını tahsil dairesi tehir edebilmektedir (Md. 74).
İşte bu gibi hallerde...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.dunya.com/kamu-alacaklarinin-odenmemesi-aciz-hali-164420yy.htm