Şakir SÜLOĞLU
Bağımsız Denetçi / Mali Müşavir
Bizim Kocaeli
Hepimizin bildiği ama ülkemizde uygulanabilirliği maalesef söylenemeyen T.C. Anayasamızın 10’uncu maddesin de “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kimseye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” demektedir.
Felsefe yapmaya hiç gerek yok…
Madde çok açık seçik ve halkımızın anlayacağı dilde yazılmış…
Gelelim yazımın başlığına örnek vermeye.
Meslektaşlarımızın derdi şudur.
Neden bize ayrımcılık ve haksızlık yapılıyor?
Birilerine imtiyaz neden tanınıyor?
Tüm meslek mensupları çalışmalarının karşılığında az veya çok bir ücret alıyor. Makbuzunu kesiyor. KDV ve vergisini devletine ödüyor. Burada bir fark var mı? Yok…
O halde sorun nerede?
Sizlere Maliye Bakanlığı’na bağlı Vergi Denetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karakum’un imzası ile onaya sunulan, 20 Şubat 2015 tarihli 53065925-612.99-217 sayılı, o tarihteki Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in OLUR onayını da alan Yönergesinden bazı maddeleri paylaşacağım.
İmtiyaz olup olmadığına sizler karar verin?
Yönergenin adı; Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Hakkında Vergi Müfettişleri Tarafından Sorumluluk Raporu Düzenlenmesinde Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönerge’dir.
Bu yönergenin amacı; Madde 1: Yürütülmekte olan vergi incelemeleri sırasında 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde, serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerin mesleki sorumluluklarına ilişkin olarak vergi müfettişlerince yürütülecek işlemlere ve izlenecek usullere açıklık getirmek ve uygulama birliği sağlamaktadır.” denilmektedir.
Bir de Madde: 2’de ‘Kapsam’ başlığı ile; “Bu yönerge, vergi müfettişlerinin yaptıkları vergi incelemeleri sırasında 3568 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde, serbest muhasebeci mali müşavirlerin ve yeminli mali müşavirlerin mesleki sorumluluklarına aykırı tutum, işlem ve eylemlerinin tespiti halinde izlenecek süreçler ile gerekli görülmesi halinde düzenlenecek raporları kapsar” diyor.
Şimdi kimlerin sorumlu olacağına gelelim.
Mali Sorumluluk Md:6’da; Vergi müfettişlerinin yaptıkları vergi incelemeleri sırasında ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olarak defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması durumunda, incelemede tespit edilen hususlar ile meslek mensubunun davranışı arasında illiyet bağını delilleri ile birlikte açık bir şekilde belirleyerek vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizlerinden meslek mensuplarının mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği hususunu içeren ayrı bir görüş ve öneri raporu düzenlerler.” demektedir.
Yani ister Smmm ister Ymm vergi ziyaına illiyet bağı ile sebep olmuşlarsa mükellefle birlikte zincirleme sorumludurlar diyor.
Sonra, vergi müfettişi, mükellefle birlikte Smmm veya Ymm’yi Cumhuriyet Başsavcılığa gönderilmek üzere bağlı olduğu Grup Başkanlığına tevdi ederler.
Oysa, aynı yönergenin, Savunma İsteme ve İzlenecek Yöntem Madde: 9/4’üncü fıkrası bakın öyle demiyor.
Ne diyor?
“Yeminli Mali Müşavirlerin sorumluluğu, tasdik kapsamı ile sınırlıdır. Tasdikin kapsamı dışında Yeminli Mali Müşavirler hiçbir şekilde Kanunun (3568 sayılı Yasanın) 12’nci maddesi, Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 227’nci maddesi ve Disiplin Yönetmeliği hükümleri açısından sorumlu tutulamaz.
Hoppala!...
Daha bitmedi…
Madde 11’de ise...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.bizimkocaeli.com/yazar/sakir-suloglu/smmmlere-haksizlik-ymmlere-imtiyaz!.../17547.html
