SON YAZILAR

4 Ağustos 2016 Perşembe

Varlık barışında son durum

Unknown | 09:44 | | | | | |


Dr. Bumin DOĞRUSÖZ  
Dünya Gazetesi  

“Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nda yer alan (Tasarıdaki düzenlemeyi daha önce 28.6.2016 günlü yazımda irdelemiştim), ancak kanunlaşma aşamasında metinden çıkartılarak “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi”ne alınan Varlık Barışı müeesesesini, Teklifin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildiği şekli ile bu yazımda, tasarı ve teklif metinlerini de karşılaştırarak aktarmaya çalışacağım.


Gerçek ve tüzel kişiler yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet veya sermaye piyasası araçlarını, kanunun yayım tarihi itibariyle sahip oldukları gemi, yat ve diğer su araçlarını, 31.12.2016 tarihine kadar Türkiye’ye getirmeleri halinde bunlara serbestçe tasarruf edebileceklerdir. Tasarıya göre, yurt dışından getirilebilecek varlıklar arasından taşınmazlar çıkartılmış (zaten ben de yazımda taşınmaz nasıl getirilecek diye sormuş ve eleştirmiştim), yerine gemi, yat ve diğer su araçları eklenmiştir. Bu şekilde Türkiye’ye getirilip sicil veya kütüğe kaydettirilecek deniz araçları için ithalde alınan vergiler dahil, her hangi bir vergileme yapılmayacaktır. Ancak Türkiye’deki sicil harçlarının yurt dışı sicil harçlarına göre yüksekliği ve özellikle 2. Sicile ilişkin vergi sıkıntıları nazara alınırsa, buradan birkaç küçük tekne veya yat dışında bir şey beklememek gerekir. 

Tasarıdaki metinde Türkiye’ye getirilecek varlıkların nerelere beyan edileceği veya bildirileceği belirlenmiş iken Teklifteki metinde bu hususları belirleme yetkisi Maliye Bakanlığına bırakılmıştır. Öte yandan Türkiye’ye getirilecek söz konusu varlıklarla ilgili Tasarı metninde yer alan, “bu kıymet veya değerlerle ilgili vergi incelemesi yapılmayacağı, kambiyo mevzuatına göre inceleme söz konusu olmayacağına, gümrük mevzuatı veya kaçakçılıkla mücadele mevzuatı uyarınca yahut Türk Ceza Kanunu’na (Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinden kaynaklanan suç gelirini aklama açısından) göre soruşturma yapılamayacağına” ilişkin ibare teklif metninde yer almamıştır. Teklif metninde sadece, “hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile her hangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılmaz, vergi cezası ve idari para cezaları kesilmez” ibaresine yer verilmiştir. Sanki burada, Türkiye’ye bu varlıkları getirenlere sağlanan yasal güvence, vergi dışı mevzuat kümeleri açısından biraz zayıflatılmıştır. Yurda getirilen bu tutarlar üzerinden her hangi bir vergi ödenmesi söz konusu olmayacaktır. 

Bu kıymetler veya değerlerden, para, altın veya döviz için kanunun yayımı tarihinde veya beyan/bildirim tarihinde yurt dışında mevcut olduğunu tevsik zorunluluğu da maddede yine yoktur. Bu nedenle Tasarı, bir miktar dövizin (örneğin kayıt dışı hasılatı) yurt dışına götürülüp, sonra getirilmesine yol açma ihtimali yine vardır. 

Teklif metnine göre, tasarıdaki gibi, “gerçek ve tüzel kişiler bu fıkrada sayılan –yukarıda aktardığım- varlıkları, diğer kişilerin nam veya hesabına da getirebilirler”. Yani Ahmet Bey’in parası X şirketi adına beyan edilebilecek veya X şirketi yurt dışında kayıt dışı bıraktığı ihracat bedelini patron Ahmet Bey adına beyan edilebilecek. 

1.1.2016 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmesi gereken tutarlar...


Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.dunya.com/varlik-barisinda-son-durum-165045yy.htm