Akif AKARCA -- Dr. Mehmet ŞAFAK
Dünya Gazetesi
8 Eylül 2016 tarihli DÜNYA gazetesinde yayımlanan yazımızda belirtildiği üzere, 6736 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun”un 6. maddesinde “İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi” başlığı altında yer alan hükümlerden “Kasa ve Ortaktan Alacaklara İlişkin Af” düzenlemeleri bu yazımızda ele alınacaktır.
Anılan yasa ile getirilen düzenlemelere ilişkin açıklamaları ve anılan Yasanın 10. maddesiyle Maliye Bakanlığı’na verilen yetkiye istinaden, bu düzenlemelere ilişkin uygulama usul ve esaslarını belirleyen 1 Seri Nolu Tebliğ 23 Ağustos 2016 tarihli mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Anılan yasa hükmü, sadece Bilanço Esası’na göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır
Yasanın bu hükmünden faydalanacak kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2015 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan;
- kasa mevcutlarını ve
- işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile
- bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini (kayıtlarda kasa ya da ortaktan alacaklar hesabında yer almasa ve başka bir hesap içinde yer alsa bile kasa veya ortaktan alacaklara ilişkin diğer işlemlerini),
30 Kasım 2016 günü akşamına kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir. Söz konusu beyan, anılan tebliğin 23 nolu ekinde yer alan beyannameyle yapılacak olup, kurumlar vergisi beyannamesini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler bu beyannamelerini de elektronik ortamda vermek zorundadırlar. Elektronik ortamda beyanname ve bildirim verme zorunluluğu bulunmayanlarca, söz konusu beyan kurumlar vergisi mükellefiyeti yönünden bağlı olunan vergi dairelerine kağıt ortamında yapılabilecektir.
Anılan yasal düzenlemede “31. 12. 2015 tarihi itibariyle düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan…” ifadesi yer almış ve özel hesap dönemine sahip kurumlar vergisi mükellefleri için özel bir belirleme yapılmamıştır. Buna rağmen, yayımlanmış olan 1 Seri Nolu Tebliğ’in anılan konuyla ilgili kısmında ise; özel hesap dönemi kullanan mükelleflerin, “2015 yılı içerisinde sona eren hesap dönemlerine ilişkin olarak vermiş oldukları kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan bilançolarını” esas alacakları belirtilmiştir.
Keza, anılan tebliğde belirtildiği üzere; mükelleflerin kanuni süresinden sonra verdikleri düzeltme beyannamelerinin ekinde yer alan bilançoları dikkate alınmayacaktır.
Mükellefler 31/12/2015 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını ve/veya ortaktan alacakları tutarları beyan etmeleri durumunda beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında vergi hesaplayacak ve bu tutarı beyanname verme süresi içinde ödeyeceklerdir.
Beyan edilen tutarlar, “kurumlar vergisi matrahının tespiti”nde gider olarak dikkate alınamayacaktır. Anılan bu tutarlar, beyan edildiği dönemde kanunen kabul edilmeyen gider kaydedilerek işletme kayıtlarından çıkartılabilecektir. Dileyen mükellefler bu tutarları kanunen kabul edilmeyen gider kaydetmek yerine, bilançonun aktifinde geçici bir hesapta da izleyebileceklerdir. Ancak, söz konusu geçici hesapta izlenen tutarın herhangi bir şekilde kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Keza, beyan edilen tutarlar üzerinden ödenen vergiler de kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir.
Af hükmünü kısıtlamaya yönelik Maliye Bakanlığı yorumu
Bu kapsamda beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmayacağı da kanun maddesinde hüküm altına alınmıştır. Yukarıda belirtilen 1 Seri Nolu Tebliğ’de bu hükümle ilgili olarak; beyan konusu yapılacak tutarlar nedeniyle, bu tutarların ortaklara dağıtılıp, dağıtılmadığına bakılmaksızın kar dağıtımına bağlı vergi tevkifatına yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacağı belirtilmiştir. Ancak, beyan edilen bu tutarlar ve üzerinden ödenen vergilerin 2016 ve/veya sonraki yıllarda kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydedilmesi durumunda, anılan yıllara ilişkin kar dağıtımı yapılması halinde, ticari bilanço açısından dağıtılabilir ticari kar tutarının kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydedilen bu tutarlar dikkate alınmaksızın tespit olunacağı ifade edilmiştir. Başka bir deyişle; anılan yıllara ilişkin kar dağıtımı yapıldığında, söz konusu kanunen kabul edilmeyen gider kaydedilen tutarlar nedeniyle bu tutarlar kadar fiilen ortaklara dağıtılacak bir kar payı olmamasına rağmen, bu tutarlar üzerinden de vergi tevkifatı yapılması gerektiği ifade edilmiştir.
Daha önce 6552 sayılı Kanun’la yapılan benzer düzenlemelerle ilgili olarak Maliye Bakanlığı Tebliği’nde buna benzer açıklama nedeniyle 23 Ekim 2014 tarihli DÜNYA gazetesinde yayımlanan yazımızda da ifade ettiğimiz üzere; böyle bir yorum yasa hükmünden çıkmadığı gibi, Türk Ticaret Kanunu ve dağıtılacak kâr paylarında vergi tevkifatını düzenleyen gelir ve kurumlar vergisi kanunlarındaki hükümlerden de çıkmamaktadır. Başka bir deyişle; kanımızca; Maliye Bakanlığı, yasa koyucu gibi davranmış ve ilave vergileme yapılacağını öngörmüştür.
Genel bir ifadeyle; sermaye şirketlerinin...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.dunya.com/kose-yazisi/kasa-ve-ortaktan-alacaklara-iliskin-af/330369
