Recep BIYIK
Dünya Gazetesi
Vergi mahkemeleri ve Danıştay tarafından verilen kararlar vergi hukukçuları ve uygulayıcıları için önemli. Yargı kararları olayına özgü kararlar. Ancak benzer işlemler açısından hem kararların kendisi hem de gerekçeleri yol gösterici olabiliyor. Yargı kararlarına ulaşmak her zaman kolay olmuyor. Ben diğer kaynaklar yanında, üç ayda bir yayımlanan Danıştay dergilerinden takip etmeye çalışıyorum. Dergide azımsanmayacak sayıda, seçilmiş, önemli karar yayımlanıyor. İlgilenenlere öneririm. Bu köşeyi izleyenler bilirler, yargı kararlarından ve Gelir İdaresi özelgelerinden seçilmiş bazılarının özetine, yorum yapmadan zaman zaman burada yer vermeye çalışıyorum. İşte Danıştay Dergisi’nin 142. sayısında yayınlanan kararlardan seçtiğim üçünün özetleri.
■ Sözleşme süresinin, sözleşmede yer alan hüküm gereğince kendiliğinden uzaması halinde yeniden damga vergisi doğar mı? (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 20.01.2016 tarih ve E:2015/1054 K:2016/45 sayılı kararı)
Sözleşmede yer alan “yeni dönem için yenilememe ihbarında bulunulmadığı takdirde tahsis süresi, tahsis bedeli hariç olmak üzere aynı hüküm ve koşullarla bir yıl daha uzayacaktır.” şeklindeki madde, damga vergisine konu kağıdın hükümlerinin yenilenmesi amacına yönelik kağıda konulmuş bir şerh olarak kabul edilemez. Sözleşmede bulunan bu hüküm gereğince süresi kendiliğinden uzayan sözleşme, Damga Vergisi Kanunu’nun aradığı anlamda damga vergisine tabi bir sözleşme sayılamaz. Aksi düşünce, verginin kanuniliği ilkesine aykırı olarak kanunda yazılı olmayan bir durumun yorum yoluyla genişletilerek vergi alınmasına yol açar.
■ Serbest bölgelerdeki firmalara verilen gümrük müşavirliği hizmeti KDV istisnası kapsamına girer mi? (Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nin 16.09.2015 tarih ve E:2012/9423 K:2015/8802 sayılı kararı)
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-1 maddesi hükmünden, hizmetin serbest bölgede faaliyet göstersin ya da göstermesin, herhangi bir işletme tarafından yürürlükteki mevzuata göre belirlenen usul ve esaslara uygun olarak, fiilen serbest bölge sınırları içinde ifa edilmesi halinde katma değer vergisi istisnası uygulanacağı anlaşılmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nda mal tesliminde katma değer vergisi istisnası için serbest bölgeler açıkça sayılarak bu bölgelere yapılan teslimler yurt dışına yapılmış sayılmıştır. Hizmet ihracında katma değer vergisi istisnasında serbest bölge ifadesine yer verilmemiştir. Ancak bu durum ticari ve ekonomik anlamda serbest bölgelerin yurt dışı kabul edilmesi gerektiği gerçeğini değiştirmemektedir.
Bu nedenle ihracatı ve döviz kazandırıcı faaliyetleri desteklemek amacıyla kurulan ve yurtdışı sayılan serbest bölgelere verilen gümrük müşavirliği hizmetinin, yurtdışındaki müşteriye yurtdışında verilen hizmet kapsamında olduğunun kabulü gerektirir. Bu çerçevede serbest bölgenin yurtdışı sayılmaması nedeniyle davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Olayda, elektrik dağıtım faaliyeti ile iştigal eden davacı şirketin abonelik sözleşmelerine binaen, son ödeme tarihine kadar ödenmeyen fatura borcu dolayısıyla...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.dunya.com/kose-yazisi/secilmis-danistay-kararlari/338373