2018 Yılında İşletme Hesabı Esası ve Bilanço Esasına Göre Defter Tutma ve Sınıf Değiştirme Hadleri
ÖZET : Mükelleflerin 2018 yılında Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre işletme hesabı esası ve bilanço esasına göre sınıf değiştirmede dikkate almaları gereken hadler.
213
Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 176’ncı maddesinde tüccarlar defter tutma
bakımından ikiye ayrılmış; I’nci Sınıf Tüccarların Bilanço Esasına göre, II’nci
Sınıf Tüccarların ise İşletme Hesabı Esasına göre defter tutacakları
belirtilmiştir.
Hangi
mükelleflerin I’inci Sınıf Tüccar ya da II’nci Sınıf Tüccar sayılacağı,
sınıfların tespitine ilişkin hadler ve sınıflar arasındaki geçişe ilişkin
düzenlemelere, VUK’nun 177-181’inci maddeleri arasında yer verilmiştir.
İşletme hesabı esası ve bilanço
esasına göre defter tutma ayrımına ilişkin hadler, Vergi Usul Kanunu Tebliğleri
ile yayımlanmaktadır. 2015[1]
ve 2016[2] ve 2017[3]
yılları için belirlenmiş olan bu hadler aşağıdaki gibidir.
I-Bilanço Esasından İşletme Hesabına
Geçiş
|
Madde No
|
Konusu
|
2015 Yılında Uygulanan Miktar (TL)
|
2016 Yılında Uygulanan Miktar (TL)
|
2017 Yılında Uygulanan Miktar (TL)
|
MADDE 177-
|
Bilanço esasına
göre defter tutma hadleri
|
|
|
|
|
Alış tutarı
|
160.000
|
168.000
|
170.000
|
Satış tutarı
|
220.000
|
230.000
|
230.000
|
|
2- Yıllık
gayrisafi iş hasılatı
|
88.000
|
90.000
|
90.000
|
|
3- İş hasılatının beş katı ile yıllık satış
tutarının toplamı
|
160.000
|
168.000
|
170.000
|
Vergi Usul Kanunu’nun düzenlemeleri ve ilgili
Tebliğlerde açıklanan tutarlar dikkate alınmak suretiyle 2017 yılında I'nci ve II'nci sınıf tüccarların sınıf
değiştirmede dikkate almaları gereken hadlere ilişkin olarak aşağıdaki tablolar
düzenlenmiştir.
II- İşletme Hesabından Bilanço
Esasına Geçiş
|
VUK’ nun 177’nci maddesine göre 2018 yılında;
1) Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal
nevileri yukarıdaki bölümlerde yer alan hadlerden hangisine giriyorsa ona göre
defter tutarlar)
2) Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler
(Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya
lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye
Bakanlığınca müsaade edilir.)
3) İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı
tercih edenler
bu hadlerle bağlı olmaksızın bilanço esasına göre
defter tutmak zorundadır.
III- Kurumlar Vergisi
Mükelleflerinin Defter Tutma Durumları
Türk Ticaret Kanunu’nun 124’üncü maddesine göre ticaret şirketleri; kollektif, komandit,
anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Bu kapsamda kollektif ile
komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirket sermaye şirketi sayılmaktadır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesine göre
aşağıda sayılan kurumların kazançları, kurumlar vergisine tâbidir:
a) Sermaye şirketleri.
b) Kooperatifler.
c) İktisadî kamu kuruluşları.
ç) Dernek veya vakıflara ait iktisadî
işletmeler.
d) İş ortaklıkları.
Bu
kurumların tanımları ise söz konusu Kanun’un 2’nci maddesinde aşağıdaki gibi
yapılmıştır:
1.
Sermaye
şirketleri:
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi
paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar
sermaye şirketidir. Bu Kanunun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun
düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar
sermaye şirketi sayılır.
2.
Kooperatifler:
24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına
göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade
eder.
3.
İktisadî
kamu kuruluşları:
Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve
kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve
ikinci fıkralar dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler iktisadî kamu
kuruluşudur. Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya
bağlı olup yukarıdakiler dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler,
iktisadî kamu kuruluşu gibi değerlendirilmektedir.
4.
Dernek
veya vakıflara ait iktisadî işletmeler: Dernek veya vakıflara ait veya
bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci
fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer
nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleridir.
Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır.
İktisadî
kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç
amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında
bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve
kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması
mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti
karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis
edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.
5.
İş
ortaklıkları:
Yukarıdaki kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle,
belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak
amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini
talep edenler iş ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması
mükellefiyetlerini etkilemez.
Bu tüzel
kişiliklerden Maliye Bakanlığınca izin verilenler dışındakiler 2018 yılında
defterlerini bilanço esasına göre tutmak zorundadır.
IV- Yasal Dayanak
27.12.2016 tarihli ve 29931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 476
Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği aşağıdaki gibidir.
“Amaç
MADDE
1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 4/1/1961 tarihli ve
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 104, mükerrer 115, 153/A, 177, 232, 252, 313,
343, 352 (Kanuna Bağlı Cetvel), 353, 355, mükerrer 355 ve 370 inci maddelerinde
yer alıp 2016 yılında uygulanan had ve tutarların yeniden değerleme oranında
artırılması suretiyle 1/1/2017 tarihi itibarıyla uygulanacak had ve tutarların
belirlenmesine ilişkin hususların açıklanmasıdır.
Yasal
düzenlemeler
MADDE
2 – (1) 213 sayılı Kanunun mükerrer 414 üncü
maddesinin üçüncü fıkrasında, “Bu Kanunda yer alan maktu hadler ile asgari ve
azami miktarları belirtilmiş olan para ile ödenecek ceza miktarları, her yıl
bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme
oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve
miktarların yüzde 5 ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu
suretle tespit edilen had ve miktarları yarısına kadar artırmaya veya
indirmeye, nispi hadleri ise iki katına kadar artırmaya veya yarısına kadar
indirmeye veya tekrar kanuni seviyesine getirmeye yetkilidir.” hükmü yer
almaktadır.
Yeniden
değerleme oranında artırılan had ve tutarlar
MADDE
3 – (1) 213 sayılı Kanunun 414 üncü maddesi hükmü
uyarınca, aynı Kanunun 104, mükerrer 115, 153/A, 177, 232, 252, 313, 343, 352
(Kanuna Bağlı Cetvel), 353, 355, mükerrer 355 ve 370 inci maddelerinde yer alıp
2016 yılında uygulanan had ve tutarların, 2016 yılı için %3,83 (üç virgül
seksen üç) olarak tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılması
suretiyle belirlenen ve 1/1/2017
tarihinden itibaren uygulanacak olan had ve tutarlar ekli listede
gösterilmiştir.
Yürürlük
MADDE 4 – (1) Bu
Tebliğ 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer.
…”
“Vergilerin yasallığı”, “hukuki
öngörülebilirlik” ve “belirlilik” ilkeleri gereği mükelleflerin 2018 yılında
tutacakları defterler, 2017 yılı iş
hacimleri ile 1 Ocak 2017 tarihinden geçerli olmak üzere 476 No’lu VUK Genel
Tebliği ile açıklanan hadlerin karşılaştırması ile belirlenmektedir.
2017 yılı Aralık ayı sonunda 1 Ocak 2018
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımlanacak olan hadlerin,
1.1.2017-31.12.2017 dönemi alış/satış hasılatları ile karşılaştırılarak 2018
yılında tutulacak olan deftere karar verilmesinin yukarıda belirtilen vergi
hukuku ilkelerine aykırı olduğu değerlendirilmektedir.
Buradan hareketle, 2018 yılında tutulacak
olan defterlerin tasdikine 1 Aralık 2017 tarihi itibariyle başlanmış olup, bu
konuda 476 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde yer alan hadler
dikkate alınmalıdır.
Öte yandan Aralık 2017 sonunda açıklanacak
hadler, mükelleflerin 2018 yılı iş hacimlerine göre 2019 yılında tutacakları
defterlerin belirlenmesinde geçerli olacaktır.
NOT : Bu Sirkülerde yer alan had ve
tutarlar, vergilerin yasallığı, hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkeleri
kapsamında TÜRMOB yorumuna dayanmakta olup, farklı yorumların olabileceği
dikkate alınmalıdır.
[1] 30.12.2014 tarihli ve
29221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 442 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği’nde
belirlenen tutarlar
[2] 25.12.2015 tarihli ve
29573 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 460 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği’nde
belirlenen tutarlar
[3] 27.12.2016 tarihli ve
29931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 476 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği nde
belirlenen tutarlar
Kaynak ► TÜRMOB