Seçim Vaadlerinin Maliyeti
Onur Elele
Önceki hafta siyasi partilerin seçim beyannamelerinde yer alan, vergi politikalarına yönelik seçim vaadlerini ele almıştık. Dile getirilen vaadlere pek çok yayın organında yer verilmekle birlikte, vergi gelirleri üzerindeki etkilerine dair hiçbir açıklama ve hesaplama bulunmamaktadır.
Bu hafta, biraz da bu konudaki bilgi eksikliğini gidermek amacıyla, verilen vaadlerin yerine getirilmesinin vergi gelirleri üzerindeki olası etkilerine değineceğiz.
Değerlendirmelerimizde değişikliklerin birebir etki göstereceğini varsayıyoruz. Doğaldır ki, yapılacak değişiklikler birebir etki göstermeyeceği gibi diğer vergi türlerine ait tahsilat rakamlarını da etkileyecektir. Aşağıda yapılan değerlendirmeler sadece kaba varsayımlara dayanmaktadır.
Asgari ücretten vergi alınmaması
Ücretlilerin vergi yükünün düşürülmesi, asgari ücretliden vergi alınmaması, bütün çalışanların gelirlerinin asgari ücret kadar kısmının vergi dışı bırakılması vaad edilmektedir.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanan istatistiklere göre, 2014 yılı vergi tahsilatı rakamı olan 386 milyar liranın 76 milyar lirası gelir vergisi tahsilatına ilişkindir. Bu rakamın önemli bir kısmı ücretlilerin geliri üzerinden yapılan stopaja ilişkindir.
Hali hazırda asgari ücretler üzerinden vergi alınmakla birlikte çalışanın medeni durumuna ve çocuk sayısına göre asgari geçim indirimi uygulanmakta, kimi durumlarda ücret tamamen vergi dışı kalmaktadır.
Çalışma Bakanlığı istatistiklerine göre asgari ücretli sayısı yaklaşık 5 milyon kişidir. Bir milyona yakın kişi evli ve 3 veya daha çocuk sahibi olup bu kilerin ücretleri üzerinden hali hazırda da vergi alınmamaktadır. Geri kalan asgari ücretli kişilerin medeni durumları ve sahip oldukları çocuk sayıları da dikkate alınarak hesaplanan asgari geçim indirimi düşüldükten sonra ödedikleri gelir vergisi yaklaşık olarak ayda 40 liradır. Bu doğrultuda, asgari ücretin tamamen vergi dışı bırakılması halinde asgari ücretle çalışanlar üzerinden oluşacak vergi kaybı toplam 2,5 milyar lirayı bulacaktır.
Kamuoyundaki yanlış algı asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının sadece bu kişileri etkilediği yönündedir. Halbuki yapılacak herhangi bir vergi indirimi tüm çalışanlara yansımaktadır. Örneğin ayda 10 bin lira ücretle çalışan kişi de ücretinin asgari ücrete tekabül eden kısmı üzerinden hiç vergi ödemeyecektir.
Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının asgari ücretten daha fazla ücret alan kişiler üzerinde yaratacağı vergi kaybı çok daha yüksek olacaktır. Çünkü, zaten asgari geçim indirimi sayesinde çok az vergi ödeyen asgari ücretliden vergi alınmaması çok fark etmez iken, yüksek gelir grubundaki çalışan bir çalışan için ücretinin bin lirasının vergi dışı bırakılmasının etkisi büyük olmaktadır. Asgari ücretten fazla kazanan çalışanların medeni durumlarına ve ücret düzeylerine ilişkin ayrıntılı istatistikler bulunmamakla birlikte, tahmini bir hesaplama ile 7 milyon kayıtlı çalışan için, ücretlerinin asgari ücret kadar kısmının vergi dışı bırakılmasının etkisinin 18-20 milyar lira arasında olacağı tahmin edilmektedir.
Bu doğrultuda, asgari ücreti vergi dışı bırakmanın bütçe gelirlerine toplam etkisinin 20 milyar lirayı bulacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Dahası, söylenegeldiği üzere eğer asgari ücrette artırıma da gidilirse, yaşanacak vergi kaybı çok daha yüksek olacaktır.
Esnafa indirim
Esnafın gelir vergisi yükünün azaltılması, ayrıca esnafın giderlerinin vergi matrahından düşürülebilmesi öngörülmektedir. Esnaftan kastın basit usulde vergilendirilenler ile sınırlı olduğunu varsayıyoruz. Bu halde, 335 milyon liralık vergiden tamamen vazgeçildiğini varsayabiliriz. Zira, basit usule tabi yaklaşık 730 bin kişi olduğunu düşünürsek, yılda kişi başına ödenen vergi zaten ortalama 450 liradır. Bir de ilave gider yazma imkanı tanınırsa bu kesimden elde edilen gelir tamamen ortadan kalkacaktır. Esnafın ödediği verginin tüm vergi gelirlerinin binde birini dahi bulmadığını düşünürsek, gerçi hepten vergi kaldırılsa da olumsuz etkisi çok olmayacaktır. Esasen, buradaki sorun, esnaftan çok vergi alınması değil, hiç vergi alınamamasıdır; ancak siyasi popülizm bu sorunun sorulmasına dahi geçit vermemektedir.
Vergi kadar faizsiz kredi
Kobilere, ödedikleri vergi ve sigorta primi tutarında her yıl faizsiz kredi verilmesi vaad edilmektedir. Verginin ötelenmesi anlamına gelen bu uygulamada, ödediğiniz vergi ve primler takside bağlanmış olmaktadır. Bu uygulama aslında şu anda da yapılmaktadır, tek farkı tecil faiz oranı sıfıra çekilmiş olmaktadır. Maliyeti verilecek kredinin vadesine de bağlı olarak, alternatif faiz maliyeti kadar olacaktır. Bunun yerine gelir vergisi mükellefleri için geçici vergi uygulaması kaldırılsa, hem maliyeti daha düşük olur hem de milyonlarca mükellefin üzerinden büyük bir külfet kalkmış olur.
Zamanında ödeyene indirim
Vergisini zamanında düzenli ödeyenlere vergi indirimi sağlanacağı söylenmektedir. Uygulamanın kapsamının sınırlı olacağını, sadece gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükelleflerine beyan ettikleri ve zamanında ödedikleri vergi üzerinden %5 oranında indirim sağlanacağını varsayarsak bu düzenlemenin maliyeti de 2 milyar lira olacaktır.
Özel harcamaların düşülmesi
Vergi mükelleflerine belgelendirdikleri her türlü özel harcamaları, vergi matrahından düşebilmesi imkanı tanınacağı vaad edilmektedir. Yine ihtiyatlı davranarak, bu düzenlemenin sadece gelir vergisi mükellefleri için geçerli olacağını, ücretliler ve kurumlar için geçerli olmayacağını, mükelleflerin de insaflı davranacağını ve düzenlemenin etkisinin matrahın %10’u ile sınırlı olacağını varsayalım. Bu durumda vergi kaybı 500 milyon lira olacaktır.
Mazotta ÖTV indirimi
Tarımı ve çiftçiyi desteklemek amacıyla mazotta ÖTV’nin kaldırılacağı veya indirileceği söylenmektedir.
Petrol ve doğalgazdan alınan ÖTV, 2014 yılında 46 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Elimizde net veriler olmamakla birlikte, motorinin 3 milyar litresinin tarımda kullanıldığı tahmin edilmektedir.
Motorinden alınan ÖTV tutarı litre başına 1,6 liradır. ÖTV üzerinden KDV hesaplandığı için ÖTV kaldırılınca orantılı olarak KDV tutarında da azalma olacaktır. Bu doğrultuda, tarımda tüketilen mazottan ÖTV’nin kaldırılmasının toplam maliyeti yaklaşık 5,6 milyar lira olmaktadır.
KDV indirimi
Katma değer vergisi genel oranının kademeli olarak aşağı çekilmesi, hizmet sektörünün belini büken yüksek KDV yüküne son verilmesi dile getirilmektedir. Bu konuda çok radikal davranılmayacağını ve sadece üç puanlık indirimle genel KDV oranının %15’e çekileceğini varsayalım. Bu durumun toplam KDV tahsilatına etkisi kabaca 20 milyar lira olacaktır.
ÖİV kaldırılırsa
Bilindiği üzere özel iletişim vergisi, elektronik haberleşme hizmetin türüne göre %5 ile %25 arasında değişen oranlarda alınmaktadır. İnternet tüketiminde %5, sabit telefon hizmetinde, kablolu tv ve uydu tv hizmetlerinde %15, mobil haberleşmede %25 ÖİV uygulanmaktadır. Özel iletişim vergisi kaldırılarak iletişim üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi vaad edilmektedir. Bu durumda 4,6 milyar lira vergi gelirinden vazgeçilmiş olacaktır.
Kaynak ► http://www.vergidegundem.com
