Konu : Kayıt Dışı Eylem Planlan
17.08.2015 -- 05171
İlgi :11.05.2010 tarih ve 29537098-602.05-E.45082 sayılı yazınız.
İlgi kayıtlı yazınız çerçevesinde Onuncu Kalkınma Planının Öncelikli Dönüşüm Programları arasında yer alan 1.9.Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı kapsamında hazırlanan “Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı Eylem Planı”nda Başkanlığınızın sorumlu olduğu “Beyan ve Bildirime Yönelik Her Türlü Belgenin Revize Edilerek Daha Anlaşılır Hale Getirilmesi” eylem planı ile ilgili olarak mükelleflerin vergi ile ilgili işlemlerinde kullandıkları her türlü beyanname, bildirim ve ekleri ile formların revizyonuna ilişkin 20.05.2015 tarih ve 3455 sayılı yazımız ile tüm YMM ve SMMM Odalarımızın görüş ve önerileri istenilmiş olup, Odalarımızdan gelen görüş ve önerileri de içeren "raporumuz ekte gönderilmektedir.
Bilgilerinize sunulur.
T.C. MALİYE BAKANLIĞI
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI’NA
ANKARA
İlgi :11.05.2010 tarih ve 29537098-602.05-E.45082 sayılı yazınız.
İlgi kayıtlı yazınız çerçevesinde Onuncu Kalkınma Planının Öncelikli Dönüşüm Programları arasında yer alan 1.9.Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı kapsamında hazırlanan “Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı Eylem Planı”nda Başkanlığınızın sorumlu olduğu “Beyan ve Bildirime Yönelik Her Türlü Belgenin Revize Edilerek Daha Anlaşılır Hale Getirilmesi” eylem planı ile ilgili olarak mükelleflerin vergi ile ilgili işlemlerinde kullandıkları her türlü beyanname, bildirim ve ekleri ile formların revizyonuna ilişkin 20.05.2015 tarih ve 3455 sayılı yazımız ile tüm YMM ve SMMM Odalarımızın görüş ve önerileri istenilmiş olup, Odalarımızdan gelen görüş ve önerileri de içeren "raporumuz ekte gönderilmektedir.
Bilgilerinize sunulur.
YMM Nail ŞANLI
Genel Başkan
Ek: “Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı Kapsamında
Beyanname, Bildirim ve Ekleri ile Formların Revizyonuna İlişkin Rapor”
KAYIT DIŞI EKONOMİNİN AZALTILMASI PROGRAMI KAPSAMINDA
BEYANNAME, BİLDİRİM VE EKLERİ İLE FORMLARIN REVİZYONUNA
Onuncu Kalkınma
Planının Öncelikli Dönüşüm Programlan arasında yer alan 1.9.Kayıt Dışı
Ekonominin Azaltılması Programı kapsamında hazırlanan “Kayıt Dışı Ekonominin
Azaltılması Programı Eylem Planı’nda Gelir İdaresi Başkanlığının sorumlu olduğu
“Beyan ve Bildirime Yönelik Her Türlü Belgenin Revize Edilerek Daha Anlaşılır
Hale Getirilmesi” eylem planı ile ilgili olarak mükelleflerin vergi ile ilgili
işlemlerinde kullandıkları her türlü beyanname, bildirim ve ekleri ile
formların revizyonuna ilişkin Birliğimiz görüşleri aşağıdaki gibidir.
1-
Gelir İdaresi Başkanlığının, mükelleflerden
bilgi isterken temel ilkeleri ortaya koymasının ve bunları kamuoyuna
açıklamasının, gizlilik ile ilgili temel kurallara riayet ederek bilgi
istemenin doğrudan ve sadece vergi toplama amacı ile olduğu konusunda sürekli
olarak güven tesis etmesinin önemli olduğu düşünülmektedir.
2-
Kurumlar arasında
işbirliğine gidilerek devlet kurumlan tarafından mükerrer bilgiler
istenmemeli, TUİK, SGK, Ticaret Sicili ve Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı ve diğer kurumlar ile GİB arasında işbirliği etkin olarak
sağlanmalıdır. Beyana
dayalı vergilendirme
sisteminde, vergi beyannameleri vergi matrahının doğru olarak beyan edilmesine
yöneliktir. Bilgiye ihtiyaç varsa meslek mensubunun zamanının etkin ve verimli
kullanılmasını teminen verilerin tek bir merkezde toplanmasının ve ilgili
kuramların bu merkezden bilgileri almasının uygun olacağı
değerlendirilmektedir.
3-
Gerek gelir vergisi
gerekse kurumlar vergisinde indirilecek giderlerin kapsamının genişletilmesinin
ve mükellefler tarafından yapılan her türlü harcamanın kayıt altına alınmasına
izin verilmesinin belge düzeni tam anlamıyla yerleştireceği ve kayıt dişiliğin
engellenmesine önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
4-
2015 Nisan ayı
itibariyle 743.117 adet basit usul mükellefinin bulunduğu dikkate alındığında
basit usul kaldırılmadan kayıt dışı ekonomiyle etkili bir şekilde mücadele
etmenin mümkün olmayacağı düşünülmektedir. Bu nedenle basit usulün kaldırılması
gerekmektedir.
5-
Meslek mensupları,
mükelleflerinin 2014 yılı ve takip eden yıllarda mükelleflerinin Tasdik
Ettirdikleri Defter Girişlerini İnternet Vergi Dairesi / Bilgi Giriş / E-Beyanname
Yetki Bilgileri / Yeni E-Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi Defter
Bilgi Girişi menüsünden yapmaktadır. Ancak gerek 2014 gerekse 2015 yılında
yukarıdaki bilgilerin sisteme girilmesi konusunda meslek mensupları sıkıntı
yaşamışlardır. Bilgilerinin “İnternet Vergi Dairesi” Portalı yerine; Yıllık
Kurumlar Vergisi Beyannamesinde oluşturulacak sayfa da verilebilmesinin uygun
olacağı düşünülmektedir. Yapılacak düzenleme ile Yevmiye defterini onaylayan
noterin T.C. kimlik numarası, yevmiye defterini onay tarihi ve dönemi bir
satırda belirtilmek suretiyle sorun kalıcı olarak çözülebilir. Diğer taraftan
noterler tarafından gönderilen defter tasdikine ilişkin bilgilerin gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerinin beyannameleri ile otomatik bağlantısının
kurularak sadece onaylarının sağlanması mükelleflere kolaylık sağlayacaktır.
6-
213 sayılı Vergi Usul
KanunuTıun “Tasdik Zamanı” başlıklı 22 T inci maddesinde, yeni bir
mükellefiyete girenlerin yeni mükellefiyete girme tarihinden önce
kullanacakları defterleri tasdik ettirmek zorunda oldukları belirtilmiş olup,
mezkur Kanunun 352’nci maddesinde ise tasdiki mecburi olan defterlerden
herhangi birinin tasdik muamelesinin, süresinin sonundan başlayarak bir ay
içinde yaptırılmış olması halinde Il’nci derece usulsüzlük cezası kesileceği
hüküm altına alınmıştır. Uygulamada şirket
tescil işlemleri mesai saatinin
bitmesine yakın tamamlanabilmektedir.
Noterler ise tecil belgesi olmadan defter tasdik işlemlerini yapmamaktadırlar.
Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde aynı gün şirket tescil
işlemlerinin tamamlanarak defterlerin tasdik ettirilmesi mümkün olamamakta ve
ceza uygulaması ile karşılaşılmaktadır. Bu ise daha kuruluş aşamasında aslında
hiçbir kusuru olmayan meslek mensuplarını şirket sahiplerine karşı zor durumda
bırakmaktadır.
Dolayısıyla, şirket
kuruluşlarında defter tasdiklerinin şirket tescil tarihinden itibaren 3 (üç)
gün içerisinde yapılabileceğine ilişkin bir Kanuni düzenleme yapılmasının uygun
olacağı düşüncesindeyiz.
7-
Yıllık gelir vergisi
beyannamesinde (bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için) kurumlar
beyanında olduğu gibi kanunen kabul edilmeyen giderler satırı olmasını ve
bilanço ile beyanname arasında uyum sağlanmasını önermekteyiz.
8-
Kesin mizan
bildirimlerinin, yıllık beyannamelerin ekinde verilmesinin uygun olacağı
düşünülmektedir.
9-
GMSÎ beyanında
elektronik ortamda verilen gelir vergisi beyannamesinde gerçek gider yöntemi
seçildiğinde, gerçek gider yönteminin her biri ayrı satır şeklinde yer almakta
iken, kağıt ortamında verilen gelir vergisi beyannamesi ekinde yer alan GMSİ
föyünde gerçek gider yöntemi seçildiğinde, giderlerin neler olduğuna dair
açıklayıcı ya da yol gösterici bir bilgi ve satır bulunmamaktadır. Bu durum
GMSÎ elde eden ve gerçek gider yöntemini seçmek isteyen kişilerin beyannameyi
doldururken hata yapmalarına ya da beyandan kaçınmalarına sebep olmaktadır.
Buna ilişkin bilgilerin sağlanması ve mükellefin bilgilendirilmesi faydalı
olacaktır.
10-
Gelir Vergisi
Kanunu’nun 74’üncü maddesinde yer alan giderler arasında 4 ve 10’uncu bentlerde
yer alan giderlerin, gider fazlalığı olarak diğer kazançlardan indirilmesine ve
gelecek yıla devreden zarar olarak dikkate alınmasına izin verilmemektedir.
Diğer taraftan bu maddenin 10’uncu bendinde “1 ila 9 ve 11 numaralı bentlerde
yer alan giderler düştükten sonra bu bentte yer alan giderin düşüleceği” hüküm
altına alınmıştır. Ancak 4’üncü bentte yer alan giderler için böyle bir yasal
düzenleme bulunmamaktadır. Elektronik ortamda verilen gelir vergisi
beyannamesinde gerçek gider yöntemi seçildiğinde; önce 1,2,3,5,6,7,8,9 ve 1
l’nci bentlerdeki giderler düşülmekte, daha sonra 4 ve 11 nolu bentte yer alan
giderlerin düşülmesine izin verilmektedir. Mükellefin kağıt ortamında GMSİ
beyanında bulunması halinde ise böyle bir kısıtlama bulunmamaktadır. Konunun
yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
11-
GVK’nın 23’üııcü
maddesinde 01.01.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 6322 sayılı Kanun
ile yapılan değişiklik ile GMSİ elde den mükellefler açısından GMSİ istisnasının
uygulanmasında elde etmiş olduğu ücret, MSÎ, GMSİ ve diğer kazanç ve irat
toplamlarının aynı Kanunun 103’üncü maddesinde yer alan gelir vergisi
tarifesinin üçüncü diliminde ücret gelirleri için belirlenmiş olan tutarı
aşması halinde istisna tutarından yararlanamayacağı belirtilmiştir. E-beyanname
verilmesinde konuyla ilgili uyarıcı bilgilere yer verilirken, kağıt ortamında
verilen beyannamelerde uyarıcı bilgilere yer verilmemektedir. Beyannamelerin
basımında bu yasa değişikliğine ilişkin uyarlamaların yapılarak açıklayıcı ve
uyarıcı bilgilerin yer almasının uygun olacağı değerlendiri lmektedir.
12-
Kurumlar vergisi
beyannamesi ekinde istenen “Kurum Ortakları ve Yönetim Kumlu Üyelerine İlişkin
Bildirim” ile istenilen kurum ortaklarına ilişkin bildirimin Ticaret
Sicilinden istenmesi
mümkün bulunmaktadır. Böylece GİB, bu bilgilere daha güncel olarak ve
mükelleflere ayrıca iş yükü getirmeden sahip olabilecektir.
13- İşverenler veya vergi
tevkifatı yapan diğer kimseler tarafından kesilen gelir vergisi stopajları
muhtasar beyanname ile vergi dairesine bildirilmektedir. Bu kapsamda vergi
dairesine verilen bilgiler arasında işçilerin cinsiyeti veya hangi işyerinde
çalıştıkları gibi bilgiler de bulunmaktadır. Oysaki bu bilgiler zaten SGK
işyeri dosyalarında mevcuttur. Ayrıca buradan meslek kodlarına kadar daha
birçok bilgiye ulaşmak da mümkündür. Bu nedenle bu bilgilerin muhtasar
beyanname ile tekrar istenmesi yerine, T.C. kimlik numarası veya vergi kimlik
numarası gibi bilgilerin esas alınarak SGK ve İŞKUR’dan sağlanmasının mükerrer
bilgi istenmesini önleyeceği düşünülmektedir. Bunun için GİB’nin kurumlar arası
işbirliğini sağlaması gerekmekte olup; bu konuda en doğru çözümün muhtasar
beyannamenin ücretlere ilişkin bölümü ile aylık prim ve hizmet bildirgelerinin
birleştirilmesi olduğu değerlendirilmektedir.
14-
Vergi mükellefi
olmayan kişilerden kiralanan araçlar için gelir vergisi tevkifatı
yapılmaktadır. Muhtasar beyanname formatıııda “Ödemeler/Tevkifata tabi
ödemelere ait bildirim” bölümünde “Adres” sütunu yer almaktadır. Araç
kiralamalarında “Adres” kodu mevcut değildir. “Adres” gayrimenkuller için söz
konusudur. Bu bölümde araç kiralaması için özel bir kod belirlemesi ile sorunun
çözüleceği düşünülmektedir.
15-
Muhtasar beyannamede
“ödeme türü kodu” sütununda yer alan başlık doldurulurken her bir ödeme türü
itibariyle beyannamenin arka sayfasında yer alan koda bakılarak doldurulması
esnasında hem zaman kaybı hem de kod numaraları hatalı girilebilmektedir. Aynı
husus e-beyan için de söz konusudur. Beyannamenin ön yüzünde kodların alt alta
sıralanmasının daha kullanışlı olacağı, kod içeriğinin, gayrisafı tutar,
hesaplanan gelir vergisi ve tevkifat tutarının bu kodlar yanında aynı satırda
yer almasının daha uygun olacağı düşünülmektedir.
16- KDV beyannamesinde mikro ihracatlarla ilgili olarak ayrı
bir bölüm açılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. 20 Temmuz 2011
tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Gümrük Genel Tebliğinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ (Posta Ve Hızlı Kargo Taşımacılığı) (Seri No: 3 )” ile
ilgili 2009/15481 sayılı Bakanlar Kumlu Kararının 126’ncı maddesi kapsamında
hızlı kargo firmaları tarafından yapılabilecek beyanın limitleri 150 kg ve
7.500 €’ya çıkarılmıştır. Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) ile yapılan
satışlar artmakta ve Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) sistemi ile ilgili
çalışmaların hayata geçmesi ile birlikte KDV iadesi söz konusu olacağından ETGB
ile satışı yapılan emtianın ayrı bir sütunda gösterilmesi uygun olabilir.
17-
KDV beyannamesinde
transit ticarete konu satışlar ayrı bir bilgi satırında gösterilebilir. Transit
ticarete konu satışlara da KDV beyannamesinde bir satır açılabilir ve buraya
yazılacak tutar kümülatif satış toplamlarına otomatik eklenebilir.
18-
1 ve 2 no Tu KDV
beyannamelerinin birleştirilerek tek bir beyan üzerinden verilmesinin uygun
olacağı düşünülmektedir.
19-
Ba-Bs bildirim
formlarının uygulamanın başladığı günden bugüne kadar, Gelir İdaresi
Başkanlığına kayıt dışı ekonomiyi önleme amacına yönelik birçok veriyi
sağladığı bilinmektedir. Ancak bu verilerin işlenmesi ve özellikle sahte ve
muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen firmalara müdahale noktasında
çoğu zaman çok geç kalınmakta ve etkin bir mücadele sağlanamamaktadır. Bu
konuda gerekli önlemlerin alınması faydalı olacaktır.
20-
Gelir İdaresi
Başkanlığı Ba-Bs formlarının mükellef tarafından düzeltilmesi halinde dahi
(10’uncu günden sonra) ceza uygulamasına devam etmekte bu da gerek mükellefleri
gerekse meslek mensuplarını zor durumda bırakmaktadır. Düzeltme bildirimlerinde
ceza uygulamasına son verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
21-
Ba-Bs formlarının son
verilme tarihini izleyen gün, GİB tarafından otomatik olarak çapraz kontroller
yapılmasının ve uyumsuz olan satırların mükellefin ekranında görülebilmesinin
uygun olacağı düşünülmektedir. Böylece 10 günlük düzeltme sürecinde
mükelleflerin cezayla karşılaşmadan firmalarla mutabakatını tamamlayarak
gönüllü uyumu sağlanabilir. Bu durum kayıt dışı eylem planının politikasında
açıklandığı gibi mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu artırıcı bir uygulama olarak
önemli bir adım olacaktır.
22-
157 seri no’lu VUK
Genel Tebliği ve 3 seri no'lu Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği'nde nihai
tüketicilere düzenlenen faturalarda vergi kimlik numarası veya T.C. numarası
belirtilmesinin zorunlu olmadığı belirtilmiştir. Nihai tüketicilere yapılan
satışlarda herhangi bir sınırlama olmaksızın müşteriden kimlik numarası talep
edilmesi zorunluluğu olmadığı için bu tür satışların Bs formuna dahil
edilmemesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
23-
Ba bildirim
formlarının sisteme yüklenmesi sırasında özellikle sahte ve muhteviyatı
itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği raporla tespit edilen vergi mükellefleri
konusunda meslek mensubunun uyarılmasının çok önemli olduğu düşünülmektedir.
Böylece ilgili mükelleflere ait faturaların henüz vergi kaybına yol açmadan
kayda alınması engellenmiş olacaktır.
24-
Damga vergisi
beyannamesi sürekli mükellefiyet tesis ettirenler tarafından e-beyanname
sisteminden verilmektedir. Ancak süreksiz damga vergisi mükellefleri ise
beyannamelerini kâğıt ortamında vergi dairesine elden vermektedirler. Yapılacak
çalışma ile gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri ile
kurumlar vergisi mükelleflerinin de süreksiz mükellefiyetlerinden dolayı damga
vergisi beyannamelerini, e-beyanname sisteminde verebilmelerinin sağlamnası iş
yükünü azaltacak ve işlemleri kolaylaştıracaktır. Öte yandan damga vergisi
beyannamesinin verilme süresinin takip eden ayın 25’ine kadar uzatılmasının,
damga vergisi defterinin tasdikinin ihtiyari hale getirilmesinin ve meslek
mensuplarının yaptığı hizmet sözleşmelerinin damga vergisinden istisna
tutulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
25-
Beyana dayanan
mükellefiyeti ve beyanname vermeyi teşvik etmek amacıyla beyannameler üzerinden
alman maktu damga vergisinin kaldırılmasının olumlu bir adım olacağı
değerlendirilmektedir. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele için en önemli konu
kayıtlı mükellef sayısının artırılması olduğuna göre, mükellefleri teşvik
edecek böyle bir adım, uzun vadede beyanname üzerinde alman damga vergisinden
daha fazla vergi gelirinin beyan edilmesini sağlayacaktır.
26- İşe Başlama/Bırakma
bildirimlerinin elektronik imza ile elektronik ortamda verilebilmesinin
sağlanması uygun olacaktır.
27-
Her türlü dilekçenin
e-imza ile internet ortamında verilebilmesinin sağlanmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
28-
Dar mükellef gerçek
kişiler tarafından düzenlenen münferit beyannamede “kazanç ve iratların türü”
ayrıntılı olarak oldukça anlaşılır bir şekilde yer almasına ve hangi kazanç
türlerinin bu beyannamede beyan edileceği açıkça belirtilmesine rağmen, dar
mükellef kurumlar tarafından verilen özel beyannamede “kazanç ve iratların
türü” ayrıntılı olarak yer almamaktadır. Bu bağlamda, daha anlaşılır ve kolay
bir şekilde doldurulmasının sağlanması açısından özel beyannamenin münferit
beyanname gibi aynı formatta revize edilmesinde fayda bulunmaktadır.
29-
(l) no’lu ÖTV
beyannamesinde ÖTV tutarı sıfırlanmış hava yakıtlarının teslimlerine ilişkin
herhangi bir satır bulunmamaktadır. Her ne kadar ÖTV tutarı sıfır olsa da
mükellefin tüm teslimlerinin beyannamede görülebilmesi, gerçek durumu
yansıtması, kayıt altına alınarak takip edilmesi ve ÖTV kayıp kaçağının
engellenmesi açısından olumlu bir katkı sağlayacaktır.
30-
Dördüncü dönem geçici
vergi beyannamesinin kaldırılması gerektiği düşünülmektedir.
31-
KDV beyannamelerine
diğer işlemler başlıklı bölümde beyan edilen “amortismana tabi satış” tutarının
44’üncü satırdaki “teslim ve hizmetlerin karşılığını teşkil eden bedel
(kümülatif)”satırındaki toplama dahil edilmemesi gerektiği düşünülmektedir.
Aksi halde, KDV beyannamesi kümülatif toplamı ile gelir tablosu hasılat
rakamları arasında uyumsuzluk meydana gelmekte, bu ise idare ile gereksiz
yazışmalara ve dolayısıyla zaman kaybına neden olmaktadır. GİB’in bu ihtilafı
önleyici bir şekilde KDV Beyannamesinde gerekli değişiklikleri yapmasının uygun
olacağı değerlendirilmektedir.
32-
Mali tatil
uygulamasının (1-20 Temmuz) amacına uygun olarak temmuz ayında verilmesi
gereken beyannameler ve bildirimlerin ağustos ayı içinde verilecek beyanname ve
bildirimlerle birleştirilerek beyan edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
33-
Beyan, ödeme ve
bildirim sürelerinin, Birliğimiz görüşü alınarak, uzatma taleplerini
karşılayacak biçimde rasyonel şekilde yeniden belirlenmesinin faydalı olacağı
değerlendirilmektedir. Meslek mensuplarından ve odalarımızdan gelen talepler
doğrultusunda beyan ve ödeme sürelerinin aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmesini önermekteyiz.
Beyannameler
|
Beyan Tarihi
|
Ödeme Tarihi
|
Geçici Vergi Beyannamesi
|
Üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın 20. günü
|
Üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın 20. günü
|
Muhtasar
Beyanname
|
İzleyen ayın 24. günü
|
Beyanname verilen ayın 25. Günü akşamına kadar
|
Katma Değer Vergisi Beyannamesi
|
İzleyen ayın 28. günü
|
Beyanname verilen ayın 28. Günü akşamına kadar
|
Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi
|
İzleyen yılın Mart ayının başından ay sonuna kadar
|
Mart ayı sonuna kadar
|
Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesi
|
Hesap döneminin kapandığı ayı izleyen 4. ayın
birinci gününden ay sonuna kadar
|
Beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar
|
34-
Belediyelere verilen
beyannamelerin de internet ortamında verilebilmesinin sağlanmasının ve bu
konuda İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ile ortak çalışma
yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
35-
Ba-Bs formlarındaki
5.000 TL beyan rakamının yeniden değerleme oranında arttırılması gerektiği
düşünülmektedir.
36-
(1) Nolu KDV
beyannamesinde TABLO-6 DİĞER BİLGİLER bölümünde yer alan “Kredi kartı ile
tahsil edilen teslim ve hizmet bedelleri” satırına yazılan tutarlar ile genel
satışların uyumsuzluğu konusunda idare ile sürekli sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu
bölüme yazılan tutar ile kredi kartı ile yapılan satışların bankalardan alman
bilgiler ile oto kontrolü yapılmaktadır.
Ancak;
ticari hayatta maalesef kredi kartları sadece mal ve hizmet satışlarında
kullanılmamaktadır.
Kedi kartları;
faturası önceden düzenlenmiş satışların bedelinin tahsilinde, kısa süreli
finansman yaratmak için ve taksitli alışverişlerde de kullanılmaktadır. Bu
bölümün sınıflandırılarak dönem içinde mal ve teslimler için yapılan
tahsilatlar, cari hesap tahsilatları ve diğer işlemler olarak düzenlenmesi
gerektiği düşünülmektedir.
Diğer taraftan dönem
içinde kredi kartı kullanılarak yapılan satışlardan aynı dönemde vazgeçilmesi
halinde bu işlemden hiç vazgeçilmemiş gibi sadece tahsilat esas alınmakta,
iptal dikkate alınmamaktadır. Bu durumda da idarenin bankadan aldığı rakamlar
ile beyannamede bildirilen rakamlar örtüşmemektedir.
37-
9 (dokuz) ayrı özel
tüketim vergisi beyannamesinin gözden geçirilerek mümkünse tek bir beyannamede toplanmasının
mümkün değilse sayısının azaltılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
38- SGK’ya verilen bildirgelerde yer alan işçi ücretleri ile
muhtasar beyannamede beyan edilen işçi ücretleri arasında farklılıklar olduğu
gerekçesiyle mükelleflere ceza kesildiği görülmüştür. Ancak SGK’ya bildirilen
ücretler tutarları ile muhtasar beyannamede yer alan ücret tutarları huzur
hakkı ödemeleri, tavan ücret uygulaması vb. nedenlerle farklı olabilmektedir.
Muhtasar beyannameye SGK’ya bildirilen ücret tutarın yazılabileceği bir satır
açılmasının söz konusu mağduriyeti ve yanlışlıkları önleyeceği düşüncesindeyiz.
