İhbar ikramiyesi
Dr. Bumin DOĞRUSÖZ
Vergi idaresinin mükellef davranışları karşısındaki haber alma yollarından biriside ihbar yoludur. Vergi incelemelerinin büyük bölümünde ihbarlar rol oynamaktadır. Nitekim Gelir İdaresi'nin 2014 yılı Faaliyet Raporu'na göre idareye 2014 yılında 32 bin 690 adet ihbar yapılmıştır. Bu ihbarlar kayıt dışı ekonomi ile mücadele açısından değerlendirildiğinde önemli bir mücadele aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu müessesenin önemi dolayısıyla ihbar sahiplerine ikramiye de ödenmektedir. Nitekim aynı Rapora göre 2014 yılında 296 ihbarcıya 6 milyon 202 bin .544 TL ihbar ikramiyesi ödenmiştir.
İhbar müessesesi ve ihbar ikramiyesinin ödenmesi hukukumuzda 31.12.1931 tarih ve 1993 sayılı “Menkul ve Gayrimenkul Emval ile Bunların İntifa Hakları Ve Daimi Vergilerin Mektumatı Muhbirlerine Verilecek İkramiye Hakkında Kanun” ile düzenlenmiştir.
İhbarcıların kimliği idare tarafından gizli tutulmakta, ihbar edilene kesinlikle açıklanmamaktadır. Ancak ihbar sonucu aramalı inceleme yapılmış ve sonucunda ihbarın gerçek dışılığı anlaşılmışsa, Vergi Usul Kanunu'nun 142/son maddesi uyarınca ihbar olunanın isteği üzerine ihbarcının kimliğinin kendisine açıklanması zorunludur. İncelemenin aramalı yapılmadığı hallerde ise ihbar asılsız çıksa dahi, idare ihbarcının kimliğini açıklamamaktadır. Ancak bu durumda dahi haksız ihbar, pek çok halde mükellefin kişilik haklarını zedelediği için, haksızlığa uğrayan kişiye hukuki ve cezai yollara müracaat hakkı doğurmaktadır. Bu nedenle bu gibi durumlarda da istek üzerine ihbarcının kimliğinin haksızlığa uğrayan veya iftira edilene verilmesi gerekir. Uygulamada bu gibi hallerde mükellefler mahkeme yoluyla ihbarcının adını idareye sordurarak öğrenebilmektedirler.
İhbarlarla ilgili olarak, daha doğrusu dilekçe hakkı ile ilgili olarak yayımlanan 2004/12 sayılı Başbakanlık Genelgesi'nde, ad, soyad ve adres bulunmayan, imza taşımayan, belli bir konuyu içermeyen ya da yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili dilekçelerin işleme konulmayacağı vurgulanmakla birlikte başvurulara olayla ilgili inandırıcı mahiyette bilgi ve belgeler eklenmişse veya somut nitelikli bilgi, belge, olaylara dayanılıyorsa yine de bu hususların ihbar kabul edileceği ve idarece işlem yapılabileceği açıklanmıştır.
Maliye Bakanlığı da uygulamada söz konusu genelgeye göre işlem yapmakta, ihbarlarda vergi kaybının somut olay ve/veya somut delillerle açıkça ortaya konulmasını aramakta ve bu şekilde usule uygun ihbarlardan hareketle vergi incelemesi yapmaktadır. Ancak bir vergi incelemesi yapılmaksızın dahi tespit edilebilecek, örneğin yoklama yoluyla yahut mükellefin beyan veya bildirimlerinden görülebilecek usulsüzlüklere ilişkin ihbarlar yoğun ve yağın denetimlerde dikkate alınmak üzere ilgili birimlere yönlendirilmektedir. Ancak ihbar ikramiyesine hak kazanılabilinmesi için, ihbarcının ihbarında kimliğini açıkça ortaya koyması ve gerektiğinde inceleme elemanı ile iş birliği yapması gerekmektedir. Ayrıca ihbar ikramiyesinin ödenebilmesi için ihbarın, ihbar konusunda bir inceleme başlamamışken yapılmış olması ve ihbarcının ikramiye talebini de ihbar dilekçesinde belirtmiş bulunması gerekmektedir. İkramiye talep etmeden yapılan ihbarlar üzerinden ikramiye ödenmemektedir.
Aynı konuda veya aynı mükellef hakkında birden fazla ihbar olursa...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.dunya.com/ihbar-ikramiyesi-161806yy.htm