Resul Kurt // Star Gazetesi
Bir süredir ekonomi gündeminin en önemli konusunu asgari ücrete zam konusu meşgul ediyor. Seçim sürecine siyasi partilerin asgari ücret vaatleri damga vurmuştu.
Adeta açık artırmaya çıkan asgari ücrette, AK Parti’nin seçim beyannamesinde vaat ettiği 1.300 TL net ücretin gerçekleşeceğini söyleyebiliriz.
Özellikle, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde başlayan ve AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu döneminde de devam ettirilen, dar gelirli ve muhtaç kesimlerin, çalışanların, emeklilerin korunmasına yönelik ciddi çalışmalar yapılmıştır. Bu kapsamda asgari ücret artışının da işçi ve işveren tarafını ortak bir noktada buluşturacağını ümit ediyorum.
Asgari ücretin bir anda yaklaşık yüzde 30 civarında artacak olmasının, buna bağlı olarak başta SGK taban ve tavan tutarı olmak üzere bir çok parametrenin değişecek olmasının iş dünyasına ciddi bir tedirginliğe neden olduğunu görmekteyiz. Başta Türk-İş, Hak-İş ve DİSK olmak üzere işçi sendikaları da asgari ücret artışını yakından izliyor.
Esasen, ücretler üzerindeki vergi ve sigorta primi yükünün yüksek olduğu ve bunun da iş dünyasının rekabetini zorlaştırdığını söylemek mümkündür. Kaldı ki, çalışanlar açısından bakıldığında da hem kazanırken, doğrudan vergiler ile Gelir ve Damga Vergisi ödenmesi, hem de harcarken, KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerin ödenmesi nedeniyle ciddi anlamda sıkıntılara neden olduğu bilinen bir gerçek.
Normal şartlarda seçim vaatleri arasında yer almamış olsaydı halen brüt 1.273,50 TL olan asgari ücret 2016 Ocak ayından itibaren yaklaşık yüzde 11 civarında artarak brüt 1.413 TL olarak belirlenecekti. Bu durumda da 2016 yılı için net asgari ücret yaklaşık 1.100 TL civarında olacaktı. Ancak Ak Parti beyannamesinde açıkladığı gibi asgari ücretin 1.300 TL’ye çıkarılması konusunda kararlı görünüyor.
SGK’ya yarayacak
Aralık ayı sonuna kadar Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yapılacak değerlendirmeyle yeni dönemde asgari ücret mevcut yasal kriterlere göre hesaplandığında brüt 1.645 TL olacak. Bu durumda da, işçinin eline, AGİ dahil 1.300 TL geçmekle birlikte, yasal kesintiler toplamı yaklaşık 630 TL olarak hesaplanacak. Asgari ücretli bir işçinin işverene maliyeti de, beş puanlık SGK prim teşviki uygulandığı halde dahi 1.933 TL olmaktadır. Asgari ücret üzerinden kıdem tazminatı yükü dahil edildiğinde ise bu tutar 2.070 TL’ye yükselmektedir.
Asgari ücrette yapılacak değişiklik SGK tavanını 8.277,90 TL’den 10.697,70 TL’ye çıkardığında yüksek ücretli işçilerin maliyeti de artacak ve SGK bu anlamda gelirini artıracak. Ayrıca brüt ücretle çalışanlar için de net ücrette düşüş olacak. Bu husus gözden kaçırılmamalıdır.
Diğer bir deyişle asgari ücrete yapılacak artış sonrası mevcut yasal kesintiler üzerinden hesaplama yapıldığında SGK gelirlerinde de yüzde 30 civarında bir artış olacak.
Domino etkisi
Konunun önemli detaylarından birisini de daha önce bu köşeden yazdığımız üzere; asgari ücrete yapılacak yüzde 30 oranında zammın 1.000 TL ila 1.500 TL aralığında net ücret alan çalışanlar yönünden domino etkisi ile ücretler genel dengesinin bozulması oluşturmaktadır.
Diğer bir deyişle...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://haber.star.com.tr/yazar/asgari-ucrete-zam-formulu/yazi-1073662
