Bünyamin ESEN
MemurHaber
İSTANBUL’dan okurumuz Ali Korkmaz soruyor: “Bünyamin bey, yedi sene sigortasız çalıştım inşaatlarda. Daha önce çalıştığım birçok yerde sigortamı yapmadılar. Ben de işsiz kalmak yerine sigortasız çalışmaya razı oldum mecburiyetten. Şuan SGK günüm 2900 gün. Geçmişte sigortasız çalışılan günlerimi emekliliğime saydırabilir miyim? Ne yapmam lazım?”
Sayın okurumuz, ülkemizde kayıtdışı istihdam, yani halk arasında bilinen ismiyle sigortasız çalışma, çok yaygın ne yazık ki.
Halen büyükşehirlerde her on çalışandan ikisi, tarımda istihdam edilenler de dâhil edilirse her üç çalışandan biri kayıtdışı…
Sizin gibi pek çok okurumuz geçmişte sigortasız çalıştığı günlerin emekliliğine nasıl saydırılabileceğini merak ediyor, bu yönde sıkça soru alıyoruz. Ayrıntılı olarak açıklayalım…
SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILAN NE YAPMALI?
Ülkemiz kanunlarına göre sigortalı olarak çalışmak kanuni zorunluluk.
Hizmet akdi veya iş sözleşmesi ile bir işverenin yanında çalışmaya başlayan kişinin işverenince SGK’ya sigortalılık tescili ve adına her ay hizmet ve kazanç bildiriminde bulunulması zorunlu.
Ancak kayıtdışı ülkemizde çok yaygın durumda. Resmi rakamlara göre tarım dışında kayıtdışı oranı % 25, tarım sektörü de dikkate alındığında ise % 34 oranında.
Oysa sigortasız çalışmak ve sigortasız işçi çalıştırmak yasadışıdır, daha sonra tespit edilirse SGK eksik günlerin sigorta primini işverenden cezasıyla birlikte alır, sigortalının hizmet dökümüne de eksik günlerinin hizmetlerini ekler.
Buradaki sorun şu: Geçmişte sigortasız günleri nasıl kazanabiliriz?
HİZMET TESPİTİNİN BİRİNCİ YOLU
Sigortasız olarak çalıştırılan kişilerin hizmetlerini ispat etmenin iki yolu vardır:
Eksik bildirilen hizmetlerin kazanılmasının birinci yolu idari yoldur. Buna göre çalışanın SGK’ya ALO 170 hattından yada dilekçe ile yapacağı şikayet sonrasında SGK Müfettişleri/Denetmenleri tarafından hizmetlerinizin kayıtlardan tespit edilmesi söz konusu olur.
Ancak bu yola gitmesi için çalışanın elinde sigortasız çalıştığı dönemlere dair maaş bordrosu, resmi belge, maaş dökümü, noter belgesi, bankaya verilen maaş yazısı gibi “sonradan düzenlenebilir nitelikte olmayan” belgelerin olması gerekir…
Yoksa SGK Denetmenleri/müfettişlerinin kayıtlardan tespiti çok zordur, zira denetim elemanı her ne kadar “yemin hariç her türlü bilgi ve belgeye dayanabiliyor olsa da” esas olarak resmi defterlere göre inceleme yapar, belge bulmaya çalışırlar, kanaat ile hüküm vermezler.
Esasen işverenler de kayıtdışı çalıştırdıkları kişilerin kaydını zaten resmi defterlere girmezler.
HİZMET TESPİT DAVASI AÇABİLİRSİNİZ
Eksik bildirilen hizmetlerin kazanılmasının ikinci yolu ise dava yoludur. Buna göre çalışanın haklarını almak için yetkili İş Mahkemesi’ne “hizmet tespit davası” açması gerekmektedir.
Bunun için de çalışanın işten ayrıldığı yılın sonundan itibaren beş yıllık süre içerisinde dava açması gerekir, yoksa dava açma hakkı zamanaşımına uğrar.
Beş yıllık süre, birden çok işyerinde çalışmışsanız her bir işyeri için işten ayrıldığınız tarih itibariyle ayrı ayrı hesaplanır.
Eğer beş yıllık süre geçtiyse hakim davayı zamanaşımından düşürür; geçmemişse inceler. İş mahkemesinin hakimi belge zorunlu olmadan şahitler yada sair deliller ile vicdani kanaatine göre hüküm kurabilecektir. Yeter ki çalışanın kayıtdışı olarak çalıştırıldığını tespit etmiş olsun.
Başka bir deyişle mahkemeler şahitler ve kuvvetli kanaat ile de hüküm kurabilmektedir.
DELİL OLACAK BELGE TOPLAYIN!
Ancak mahkeme aşamasında da resmi belgelerin kuvvetli delil olduğu unutulmamalıdır.
Sonradan düzenlenebilir nitelikte olmayan belgeler her halükarda hizmet tespitinin en temel dayanağı olacaktır.
Sigortasız olarak çalışan işçilerin aldıkları maaş tutarına dair dokümanları, bordroları, maaş makbuzlarını, resmi belgeleri, bankaya verilmek üzere alınmış maaş yazılarını, noter dokümanlarını bulundurmaları gelecekte haklarını aramaları açısından önemlidir.
Bu belgelerin sonradan düzenlenebilir nitelikte olmaması ve...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.memurhaber.com/sigortasiz-calisanlara-emeklilik-formulu-1723422y.htm
