İlave Tediye Sigortaya Tabi Mi?
Mehmet Uğur Yavuz
Sosyal Güvenlik Denetmeni
myavuz2@sgk.gov.tr
Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi gündemdeki sıcak yerini korumaktayken
ilave tediye konusunda küçük bir uyarı yazısı yazmak muhtemel hataları önleyici
olacaktır. Malum olduğu üzere 696 sayılı KHK ile taşeron firmalarda
çalışan işçilerin 4 D işçi kadrolarına atama süreci devam etmektedir. Kamuda
istihdam edilmek üzere kadroya geçen işçiler aynı zamanda 6772 sayılı kanun
kapsamında verilen 52 günlük ilave tediye ödemesine de hak kazanmaktadırlar.
Kanaatimce ve geçmiş yargı kararları doğrultusunda Belediye ve Özel
İdarelerdeki şirket kadrolarına geçecek olan taşeron işçileri de tıpkı diğer
kamu işçileri gibi ilave tediye ödemesinden yararlandırılacaklar[1].
Yukarıda değinmiş
olduğum gibi ilave tediye alacağından kimlerin yararlanacağı, yararlanma
şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Kanun ile düzenlenmiştir. Kanun
henüz ilk maddesinde sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve
kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar ile Belediyeler ve belediyelere bağlı
kuruluşlarda çalışan işçilerin ilave tediye yararlanıcısı olduğunu
vurgulamıştır. Kanunda da yer aldığı üzere Belediye ve Özel İdare şirketlerinde
kadroya geçecekler ilave tediyeden yararlandırılmalıdır.
İlave tediye konusunda
kafa karışıklığı yaratan önemli bir diğer husus bu ödemelerden sigorta primi
kesilip kesilmeyeceği konusudur. Zira 6772 sayılı Kanun 4. Maddesinde “Aylık
istihkakların hesabında … çeşitli işçi sigortalarının icap ettirdiği primler
kesilmez …” hükmünü getirmiştir. Kimi işverenlerin bu hüküm doğrultusunda işlem
yaptıkları ve ilave tediyelerden SGK Prim kesintisi yapmadıkları bilgisi zaman
zaman duyulmaktadır. Oysa 5510 sayılı Kanun açıkça diğer kanunlarda sigorta
primine ilişkin muafiyet ve istisnaların dikkate alınmayacağını ifade etmiştir.
Akıllarda oluşması muhtemel soru işaretlerini peşinen önlemek bakımından
normlar hiyerarşisinde yer alan şu hukuki kaideyi hatırlatmak yerinde
olacaktır. Bir hukuk düzeninde, ilk bakışta birbiriyle çatışıyormuş gibi
görünen birden fazla hukuk kuralı bulunabilir. Böyle bir durumda aynı
düzeyde yer alan önceki kanun ve sonraki kanunun çatışması halinde, aynı
düzeyde yer alan önceki kanun ve sonraki kanun her ikisi de genel nitelikte ise
sonraki kanun uygulanır. Somut olayımızda 5510 sayılı Kanun sonraki kanun
niteliğindedir ve prim kesintisinin yapılması yönündeki emredici hükmü
uygulanmalıdır.
Sonuç olarak Belediye ve
İl Özel İdarelerince kurulacak şirketlerde istihdam olunarak çalışmaya devam
edecek taşeron işçiler ilave tediyeden yararlandırılmalıdır. Bu kişilere
yapılacak ilave tediye ödemeleri 5510 sayılı Kanunda sayılan prim
istisnalarından değildir. İlave tediye ödemelerinden sosyal güvenlik kesintisi
yapılarak bunların aylık prim ve hizmet belgelerinde gösterilmesi
gerekmektedir. İlave tediyelerin bildirimini yapmamış olan işverenlerin yüklü
miktarlarda idari para cezası riskiyle karşı karşıya olduklarını hatırlatmak yerinde
olacaktır.
[1] Yargıtay 7. Hukuk
Dairesi 2014/21336 E – 2015/1391 K sayılı ve 12/02/2015 tarihli kararında,
sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve
bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumların 6772 sayılı Kanun
kapsamında değerlendirilmesi ve davacının hak kazandığı ilave tediye alacağının
tespit edilerek hüküm altına alınması gerektiğini belirtmiştir.