İşe İade İçin Arabulucuya Başvuru Süresine Dikkat
Mehmet Uğur Yavuz
Sosyal Güvenlik Denetmeni
myavuz2@sgk.gov.tr
Belirsiz süreli iş
sözleşmesi işçi ve işveren arasında karşılıklı ve sürekli bir edim ilişkisi
kurar. Bahsi geçen sürekli ifadesi Katolik nikahı gibi algılanmamalıdır. İş
sözleşmesi taraflarca kanunlar dairesinde sona erdirilebilir. Ancak işçi, iş
sözleşmesinin işverence haksız ve keyfi olarak feshedilmesine karşı, Kanun
koyucu tarafından 4857 Sayılı İş Kanununda yer alan “İş Güvencesi
Hükümleri”yle korunma altına alınmıştır.
İşçinin iş güvencesi
kurumlarından işe iade davasına başvurabilmesi ancak kişinin kanunen “iş
güvencesi kapsamında” olmasıyla mümkündür. Buna göre işe iade hakkından
yararlanmak isteyen işçinin; iş kanununa veya basın iş kanununa tabi olması, en
az altı aylık kıdemi olması, işveren vekili olmaması, belirsiz süreli iş
sözleşmesi ile çalışması, iş sözleşmesinin işverence feshedilmiş olması ve işe
iade davasını süresinde açması güncel ifadesiyle süresi içerisinde arabulucuya
başvurması zorunludur. Öte yandan işe iade hükümlerinin otuz ve daha fazla işçi
çalıştırılmakta olan İş Kanununa tabi işyerleriyle sınırlı olduğu
unutulmamalıdır.
Bilindiği üzere 7036
sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile birlikte bireysel veya toplu iş sözleşmesine
dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan
davalarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurma zorunluluğu
getirilmiştir. Buna göre işe iade talebi olan işçi fesih bildiriminin tebliği
tarihinden itibaren bir ay içerisinde arabulucuya başvurmalıdır.
Başvuruya ilişkin süre
hak düşürücü nitelikte olduğundan işçinin arabulucuya başvuru tarihi işe iade
talebi bakımından hayati önemdedir. İşçinin arabulucuya başvuracağı son gün
sözleşmesinin feshedildiği işverence kendisine tebliğ edildiği günün takip eden
aydaki aynı günüdür. Somutlaştırmak gerekirse 17.02.2018 günü fesih bildirimini
tebellüğ eden işçi en geç 17.03.2018 günü arabulucuya müracaat etmelidir. Son
günün hafta tatiline isabet etmesi halindeyse takip eden ilk iş günü müracaatın
son günü olacaktır.
İşe iade talebi
bakımından hayati önemde olan bir diğer tarihte fesih bildiriminin tebliğ
tarihidir. Uygulamada sık yapılan hatalardan biri işçinin başvuru için işten
ayrıldığı tarihi esas almasıdır. Oysa ihbar süresinde çalışmakta olan işçinin
fesih bildirimini tebliğ edildiği tarihle işten ayrıldığı tarih birbirinden
farklı olacaktır. Hatta 6 hafta ihbar süresi olan ve bu sürede çalışan işçinin
henüz o işyerinde çalışmaya devam etmekteyken işe iade talebiyle arabulucuya
başvurması gerekmektedir.
Dava şartı olarak
benimsenmiş olan arabuluculuk müessesesi işçi, işveren ve bizzat arabulucuya
sorumluluklar yüklemektedir. İşe iade davasına konu süreler ise bu
sorumlulukların başta gelenlerindendir. İşçinin başvuru hakkını yitirmemesi
için yukarıda bahsi geçen sürelere uyması, işverenin fesih bildirimini muhakkak
yazılı olarak ve bir nüshasının işçiye tebliğ edildiğini gösterir şekilde
yapması arabulucunun da sürelere uyulup uyulmadığı konusunda titizlik
göstermesi önem arz etmektedir.