Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi Öncesi Eğitim Giderlerinin İndirilmesine İlişkin Bir Hatırlatma
Ali Deniz İnan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bilim Uzmanı
alidenizinan88@gmail.com
193 Sayılı
Gelir Vergisi Kanununun[1] “Diğer
İndirimler” başlıklı 89/2’inci maddesinde “beyan edilen gelirin %10’unu
aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan
gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla,
mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve
sağlık harcamalar” gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir
vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebileceği hüküm altına
alınmıştır.
Mükellefin
kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin yapmış olduğu eğitim masrafının
kapsamı 255 Seri No’lu Gelir Vergisi Tebliği[2] ile,
“Eğitim
ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan
ödemeler ile eğitim amaçlı kurs ücretleri, okul servis ücretleri, kitap ve
kırtasiye alımları için yapılan harcamalar ile öğrencilerin özel yurt ve
pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar vergi indirimine esas
alınacaktır.” olarak ifade edilmiştir.
85 sayılı Gelir
Vergisi Sirkülerinin[3] “Diğer
Hususlar” başlıklı 10’uncu maddesinde "Çocuk" veya
"küçük çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef
tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını
kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya
tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, ifade ettiği belirtilmiştir.
Dolayısıyla,
üniversite tahsilini özel bir üniversitede sürdürmekte olan mükelleflerin 25
yaşını doldurmamış çocuklarına ilişkin eğitim masraflarının yıllık gelir vergisi
beyannamesinde beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması şartıyla indirim konusu
yapılması mümkün bulunmaktadır. Fakat bahsi geçen kanunda ifade edildiği üzere,
indirimin yapılabilmesi için eğitimin Türkiye’de yapılması ve gelir
kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak
belgelerle tevsik edilmesi şarttır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun[4] 56’ıncı
maddesinde; “Üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitüleri
genel bütçeye dâhil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetler,
istisnalar ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanacağı”, bahsi
geçen kanunun Ek 7’inci maddesinde; “Vakıflarca kurulacak
yükseköğretim kurumları, bu Kanunun 56’ncı maddesinde yer alan mali
kolaylıklardan, muafiyetlerden ve istisnalardan aynen istifade ederler” şeklinde
hüküm altına alınmıştır.
İstanbul
Vergi Dairesi Başkanlığı’nın vermiş olduğu bir özelgede[5];
bir vakıf tarafından kurulan üniversitenin vergi kanunları karşındaki durumu
hakkında bilgi edinilmek istenmiş, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı vakıf
üniversitesinin kurumlar vergisi yönünden değerlendirmesi neticesinde; “tüzel
kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan Üniversiteniz,
kuruluş amaçlarıyla sınırlı olmak üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında kurumlar vergisinden
muaf bulunmakta olduğunu ancak, Üniversitenin bu muafiyet hükmü dışındaki
devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetleri nedeniyle oluşacak
iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edileceği
tabiidir.” şeklinde görüş vermiştir.
Dolayısıyla, 193
sayılı kanunun 89/2’inci maddesinde eğitim giderlerinin indirilebilmesine
ilişkin belirtilmiş şartlardan indirime konu edilmesi amacıyla tevsiki zorunlu
olunan belgenin gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya
tüzel kişilerden alınmış olması şartı vâkıfa ait üniversitenin kurumlar vergisi
mükellefiyetinin bulunup bulunmadığına göre değişmektedir.
Nitekim İstanbul
Vergi Dairesi Başkanlığı’nın vermiş olduğu bir özelgede[6];
Eğitim harcamalarının yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu
yapılıp yapılamayacağı hakkındaki özelge talebine istinaden verilen cevapta, “vakıflar
tarafından kurulan üniversiteler kurumlar vergisinden muaf olduklarından,
anılan kurumlara çocuğunuz için ödemiş olduğunuz tutarların gelir vergisi
beyannamenizde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.” şeklindedir.
SONUÇ
Yıllık gelir
vergisi beyannamesinin son verilme tarihine az bir süre kala, mükelleflerin
beyan etmiş olduğu kazançlarından yüzde onuna kadar indirim hakkı bulunan
eğitim ve sağlık giderlerinin indirime konu edinilebilmesi için kanun
tarafından bir takım şartlar getirilmiştir. Bunlardan biri de indirim konusu
yapılacak eğitim giderlerinin Türkiye içinde ve gelir veya kurumlar vergisi
mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgeler tevsik
edilmesi şarttır. Mükelleflerin 25 yaşını doldurmamış ve tahsilini devam
ettirmekte olan çocukları mükellefin küçük çocuğu olarak kabul görmektedir.
Dolayısıyla, mükelleflerin üniversitede tahsilini sürdürmekte olan çocuklarına
ilişkin eğitim giderlerinin beyan ettikleri kazançların %10’unu aşmaması
kaydıyla indirme hakları mevcuttur. Fakat çocuğunun tahsilini sürdürdüğü
üniversitenin kurumlar vergisi yönünden muafiyette sahip bir üniversite olması
durumunda ise bu indirim yararlanma hakları bulunmamaktadır. Yıllık gelir
vergisi beyanname verilmesinin son günleri öncesi beyanname verecek
mükelleflerin bu hususu da dikkate alarak beyannamelerini vermelerinde fayda
vardır.
KAYNAKÇA
1. 06.01.1961 tarih ve 193
sayılı Gelir Vergisi Kanunu
2. 24.12.2004 tarih ve 25680
sayılı resmi gazete
3. 23.10.2012 tarih ve
GVK-85/2012-7/Bireysel Emeklilik Sistemi-4 sayılı
4. 06.11.1981 tarih ve 2547
sayılı Yükseköğretim Kanunu
5. 04.06.2012 tarih ve
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17-1798 sayılı özelge
6. 21.05.2013 tarih ve
62030549-120[89-2013/140]-744 sayılı özelge