SON YAZILAR

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Çalışanların Asgari Ücretten Sigortalı Gösterilmesini Maliyeti

Unknown | 10:31 | | | | | | | |
Çalışanların Asgari Ücretten Sigortalı Gösterilmesini Maliyeti

Taner ÖZDEMİR
Sosyal Güvenlik Uzmanı
DENETEAM Uluslararası Bağımsız Denetim ve Danışmanlık A.Ş.




İşverenler işçilerini bordrolarında bilinçli olarak mı asgari ücretten gösteriyorlar? Bu soruya verilecek iki cevap var; Birisi EVET, diğeri de HAYIR. Aslında yazımız çok kapsamlıdır. Dolayısı ile baştan sona okumanız halinde bir fikir sahibi olabilirsiniz.


Şöyle ki; Bilindiği üzere ülkemizde çoğu işveren çalıştırdığı işçileri ya asgari ücretten sigortalı gösteriyor, ya da asgari ücretin biraz daha üzerinde sigortalı gösteriyor. Yani aldığı ücretten işçisini sigortalı gösteren firma sayısı maalesef ülke genelince çok az.

Pekii işverenler neden bu şekilde bir uygulama yapıyor? İşte konu burada patlak veriyor. Aldığı ücretten az gösterilen işçilerin SGK primleri ve vergileri daha az oluyor. Hal böyle olunca da işçiler emekli olunca emekli maaşları da kazançların ortalaması ile doğru orantılı olunca maalesef cüz’i bir emekli maaşı ile yetinmek zorunda kalıyorlar. Bir örnekle açıklamak sanırım daha doğru olur. 01.01.2015-30.06.2015 tarihleri arasında asgari ücretin brütü : 1.201,50 TL’dir. Bu rakamın SGK işveren oranı 20,50’dir Bu orana %2 de kısa vadeli oranı eklersek 22,50 olmaktadır. Yani 1.201,50 rakamının işveren primi dahil rakamı: 1.471,84 TL oluyor. İşçi ise bu rakamdan ziyade eline geçen parayı biliyor. Yani asgari ücretten çalışan bir kişi bekar ise asgari geçim indirimi (AGİ) dahil: 949,06 TL alıyor. İşveren ise brüt ücret ve net ücret arasındaki farkı vergi ve SGK primi olarak devlete ödüyor. Bu rakam da; 1.471,84 TL – 949,06 TL : 522,78 TL oluyor. Yani asgari ücretten sigortalı bir işçinin işverene net ücreti ödedikten sonra vergisel maliyeti 522,78 TL olmaktadır.

Gelelim ikinci örneğimize; Bu örneğimizde de 2000 TL net ücretle firmayla anlaşan işçinin vergisel maliyet hesabını yapalım. 2000 TL net ücretin brütü: 2.797,59 TL’dir. %22,5 işveren prim rakamı ile birlikte 3.427,05 TL yapacak. (2000 TL net + AGİ (90,11 TL ) : 2.090,11 TL) 3.427,05 TL -2090,11 TL : 1.336,94 TL işverene işçiye net ücreti ödedikten sonra vergisel ve SGK maliyeti toplamı olacaktır.
İşte olay burada netlik kazanıyor. Aslında bu işçi 2000 TL net ücret alırken işveren tarafından asgari ücretle gösterilmesinin işverene artı kazancı: 1.336,94 TL – 522,78 TL : 814,16 TL olacaktır. Bir yıllık süre de ise 814,16 TL x 12 Ay: 9.769,92 TL işveren devlete vergi ve prim ödememiş oluyor.

Tamam. İyi güzel işveren buradan bu şekilde bir kazanç sağlıyor. Ama bu durum SGK tarafından tespit edilince kim kazançlı çıkacak. İşte yazımızın bundan sonraki kısmı da işverenlerle ilgilidir.

2014-2023 yılları arasındaki kalkınma planlarında Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu bu usulsüzlüklerin önüne geçmek için gerçekten ciddi çalışmalar yapıyor. Kurum, bankalara verilen maaş yazılarını inceliyor. Bu maaş yazıları ile işçinin banka hesabına yatan tutarlar karşılaştırılıyor ve bu kayıtlar SGK’nın kayıt dışı istihdam birimine gönderiliyor. İşçinin bordrosu ile tutarsızlık varsa inceleme başlıyor. Bu aşamada inceleme ve incelemenin sonuçlanması halinde bu durum kurum tarafından tespit edildiği için de idari para cezaları ardı ardına gelmeye başlıyor.

Bu aşamaları da örnekle açıklamak gerekirse; İşçi bu işyerinde 1 yıldır ki çalışmakta olsun ve bordroda işçinin aldığı ücretten düşük gösterilmesinin tespiti halinde olumsuzluğun olduğu her ay için kurum tarafından iki asgari ücret tutarınca idari para cezası uygulanacaktır. 01.01.2015-30.06.2015 tarihindeki asgari ücret rakamı olan 1.201,50 TL x 2 : 2.403,00 TL x 6:14.418,00 TL,

01.07.2015-31.12.2015 tarihindeki asgari ücret rakamı olan 1.273,50 TL x 2 : 2.547,00 TL x 6: 15.282,00 TL olacaktır. 1 yıllık toplam İPC rakamı ise 14.418+15.282: 29.700 TL idari para cezası rakamı olacaktır. Ayrıca işçinin asıl olması gereken ücreti üzerinden de SGK prim farkı çıkacaktır. Bu prim farkı da gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerekecektir. Vergi kaçağı yönünden de bakılınca vergi cezası boyutunu da atlamamak gerekiyor.

Sadece idari para cezasının 29.700 TL olacağını düşünürsek diğer çıkacak prim farkı ve gecikme zamları %5 indirimden faydalanamamayı da düşününce hiçte azımsanacak bir rakam ortaya çıkmıyor. İşverenler belki kısa vadede kazanç elde ediyorlar ama bir işçinin bu konuda emsal teşkil etmesi diğerleri için yeterlidir.

Bu sebeple işverenleri hem bilinçlendirerek rakamlarla bilgilendirmek, hem de işçilerin de bu farkındalığa sahip olmaları gerektiğini düşünerek bu yazımda detaylarla açıklamada bulundum. İşçilerin hizmet dökümlerine bakarak aldıkları ücretten daha düşük bildirildiğini görmeleri halinde 170 no’lu hattan kurumun yetkililerine ulaşarak mağduriyetlerini bildirmeleri her zaman faydalarına olacaktır.