10 Mart 2016 Perşembe
İki numaralı ihbarname ve dava yolu
Unknown | 09:08 | Bumin Doğrusöz | Ceza İhbarnamesi | Dava | Dünya Gazetesi | Mükellef | Vergi İhbarnamesiDr. Bumin DOĞRUSÖZ
Dünya Gazetesi
Hem Anayasa'nın 2. maddesinde vurgulanan hukuk devleti olmanın gereği olarak hem de Anayasa'nın 125. maddesinin açık hükmü sonucu, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır. Bu düzenlemelerin doğal sonucu olarak, birer idari işlem niteliğinde olan vergilendirme işlemleri de yargı denetimi dışında tutulamaz. Uygulamada en sık karşılaşılan vergilendirme işlemleri, ikmalen ve re’sen yapılan tarhiyatları ilgilisine (mükellefe veya vergi sorumlusuna vb.) tebliğ eden “vergi / ceza ihbarnameleridir. Hiç şüphesiz bu ihbarnameler de dava konusu edilebilir.
İhbarnameler aleyhine açılan davalarda verilen kararların büyük çoğunluğu “kabul (ihbarname ve istenen verginin iptali)”, “red (ihbarname ve istenen verginin onanması)” veya kısmen kabul /kısmen red (ihbarname ve istenen verginin kısmen iptal edilmesi kısmen de onanması)” şeklinde oluşmaktadır. Başkaca karar tipleri de vardır, ama şimdilik bunlar konumuzun dışında.
Mükelleflerin davalarının tamamen veya kısmen reddedilmesi halinde, karara karşı hiç şüphesiz, itiraz veya temyiz hakları vardır. Ancak bu şekilde verilen kararlara karşı itiraz veya temyiz yoluna gidilmesi, dava konusu işlemin icrasını durdurmaz. İcranın durması için üst idari yargı merciinden yürütmenin durdurulması kararının alınması gerekmektedir. Yürütmenin durdurulması halini bir kenara bırakarak, mahkemenin kararının tamamen veya kısmen red şeklinde olması halinde, kaybedilen dava konusu tutarın (vergi ve ceza) ve dava konusu vergi borcunun normal vade tarihinden mahkeme kararının idareye tebliğine kadar işleyen gecikme faizinin hemen ödenmesi gerekmez.
Çünkü Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesine göre idarenin vergi mahkemesi kararını da nazara alarak sonuca göre yeniden bir ihbarname düzenlemesi ve ilgilisine tebliğ etmesi gerekmektedir. Bu ihbarnamede hem ilk yapılan tarhiyata ilişkin rakamlar hem de vergi mahkemesi kararına göre oluşan ve dolayısıyla ödenmesi gereken tutarlar yer alır. Mükellef davasını tamamen kaybetmişse, bu rakamlar aynı olacak, kısmen kaybetmişse farklı olacaktır.
İHB 2 kodu ile düzenlenen bu ihbarnameye uygulamada “iki numaralı ihbarname” veya “ikinci ihbarname” de denilmektedir. Bu iki numaralı ihbarnamede ayrıca, mükellef davasını tamamen veya kısmen kaybetmişse, mahkeme kararı uyarınca ödemeye mahkûm edildiği yargı harçları ile gecikme faizi de yer alır.
Mahkemenin red veya kısmen red kararı sonucu ödenmesi gereken tutarların ve gecikme faizi ile yargı harçlarının, işte bu ihbarnamenin tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekmektedir.
Uygulamada bu konuda en çok duraksama yaşanan hususlardan birisi de, bu iki no’lu ihbarnamenin de, ilk ihbarname gibi ayrıca dava konusu edilip edilemeyeceğidir. İki numaralı ihbarname, dava konusu edilen tutarlar, yani vergi ve ceza için, vergi mahkemesi kararı ile uyumlu olması koşulu ile yeni bir borç doğuran bir idari işlem olmadığı, bir bildirim niteliğinde olduğu için dava konusu edilemez. Zaten bu gibi bir durumda iki numaralı ihbarnamenin dava konusu edilebileceğini kabul etmek, bu davaya bakacak mahkemeyi, ilk kararı veren mahkemenin üzerine ve onun denetimini yapar konuma koymak, yani bu davaya bakacak mahkemenin temyiz veya itiraz mercii durumuna getirmek sonucunu doğurur. Bu da hukuken mümkün değildir.
Ancak iki numaralı ihbarnamede...
Kaynak ve Yazının Devamı ► http://www.dunya.com/iki-numarali-ihbarname-ve-dava-yolu-163483yy.htm