Vergi Usul Kanunu’nun Bilinen Adresleri ve Tebligat Yöntemleri Konularında Değişiklikler Yapıldı
ÖZET : 485 Sıra No’lu VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ’nde 7061 sayılı Kanunla vergilendirme sürecinin tebliğ aşamasına ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu’nda yapılan değişikliklere ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
1. Bilinen adresler yeniden düzenlenerek işi bırakma bildirimlerinde, vergi mahkemesindeki dava açma dilekçelerinde, cevaplarında ve benzeri belgelerde yer alan adresler bilinen adres olmaktan çıkarılarak mükelleflerin MERNİS kayıtlarında yer alan yerleşim yeri adresleri bilinen adresler arasına alınmıştır.
2. Tebliğ yapılacak olanların işyeri adresinde bulunamaması (geçici ayrılmalar dâhil) halinde durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilir. Bu durumda kapıya pusula yapıştırılmaz ve tebliğ evrakı derhal gönderildiği idareye iade edilir. Bu takdirde tebliğ; gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır.
3. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nda yer alan kapıya yapıştırma usulüyle tebligata ilişkin benzer düzenlemeye 213 sayılı Kanunda da yer verilmiştir. Bu kapsamda bilinen ikametgah adresine ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da tebliğ edilemezse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren ve bu tebliğ ekinde yer alan tebligat pusulası (pusula) kapıya yapıştırılır. Bu durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade edilir. Tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren on beş gün içerisinde muhatabı tarafından alınması hâlinde alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması hâlinde ise on beşinci günde tebliğ yapılmış sayılacaktır.
4. Muhatap tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen, yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adreslerinde tebliğ yapılamaması hâlinde, tebliğ evrakını gönderecek idare tarafından yapılan araştırma sonucunda muhatabın adres kayıt sisteminde kayıtlı bir yerleşim yeri adresi bulunmazsa tebliğ ilan yoluyla yapılır.
5. Mükelleflerin yerleşim yeri adresi değişikliklerini vergi dairesine bildirme zorunluluğu kaldırılmış olmakla birlikte, işyeri adreslerini değiştiren mükelleflerin yeni işyeri adreslerini vergi dairesine bildirme mecburiyeti devam etmektedir.
6. Tebliğlerin posta yerine memur vasıtasıyla yaptırılması durumunda da bu Tebliğdeki esaslara uyulur.
7. Tebliğe elverişli elektronik adresi bulunanlara tebligatlar elektronik ortamda yapılmaya devam edilecektir.
Söz konusu Tebliğ 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.
5/12/2017
tarihli ve 30261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 28/11/2017 tarihli ve 7061
sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanunla 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi
Usul Kanununun “Bilinen adresler”, “Tebliğ evrakının teslimi”, “Tebliğin
ilanla yapılacağı haller” ve “Adres değişikliklerinin bildirilmesi”
başlıklı 101, 102, 103 ve 157’nci maddelerinde düzenlemelere gidilmiştir.
Yapılan
bu düzenlemelere ilişkin olarak 17 Aralık 2017 tarihli ve 30273 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan 485 Sıra No’lu VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ’nde bazı
açıklamalarda bulunulmuştur. Tebliğde yer alan açıklamalar aşağıdaki gibidir:
1. Bilinen işyeri ve yerleşim yeri adresleri
(VUK md. 101)
213 sayılı Kanunun 101 inci maddesinde 7061 sayılı Kanunla yapılan
değişiklik aşağıda düzenlemenin önceki hali ile karşılaştırmalı olarak
verilmiştir.
Düzenlemenin
Önceki Hali
|
Düzenlemenin
7061 sayılı Yasa ile Değişiklikten Sonraki Hali
|
Bilinen adresler:
Madde
101 – Bu kanuna göre bilinen adresler şunlardır:
1. Mükellef tarafından işe
başlamada bildirilen adresler;
2. Adres değişikliğinde
bildirilen adresler;
3. İşi bırakmada bildirilen
adresler;
4. Vergi beyannamelerinde
bildirilen adresler;
5. Yoklama fişinde tesbit edilen
adresler;
6. (Değişik: 23/6/1982 - 2686/18 md.) Vergi mahkemesinde dava
açma dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler;
7. Yetkili memurlar tarafından
bir tutanakla tesbit edilen adresler (İlgilinin tutanakta imzası bulunmak
şartiyle);
8. Bina ve arazi vergilerinde
komisyonlarca tahrir varakalarında tesbit edilen adresleri. Mektupların
gönderilmesinde bu adreslerden tarih itibariyle tebligat yapacak makama en
son olarak bildirilmiş veya bu makamca tesbit edilmiş olanı nazara alınır.
|
Bilinen adresler:
MADDE
101- Bu Kanuna göre bilinen adresler şunlardır:
1. Mükellef tarafından işe
başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri,
2. Yoklama fişinde veya
ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla
tespit edilen işyeri adresleri,
3. 25/4/2006 tarihli ve 5490
sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde
bulunan yerleşim yeri adresi.
Birinci
fıkranın (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı bilinen adreslerden tarih
itibarıyla tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca
tespit edilmiş olanı dikkate alınır ve tebliğ öncelikle bu adreste yapılır.
İşyeri
adresinde tebliğ yapılacak olanların bu adresinde bulunamaması, işin bırakılması
veya işin bırakılmış addolunması hallerinde tebliğ, gerçek kişilerde
kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni
temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları
idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt
sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır.
İşyeri
adresi olmayanlara tebliğ, doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim
yeri adresinde yapılır.
|
Bu düzenlemeye
göre; 213 sayılı Kanunun 101 inci maddesine göre bilinen
işyeri adresleri;
1.
Mükellef tarafından işe başlamada bildirilen
2.
Adres değişikliğinde bildirilen
3.
Yoklama fişinde yer alan
4.
İlgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili
memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen
adreslerdir. Dolayısıyla 1/1/2018 tarihinden itibaren yapılacak tebliğlerde
yukarıda yer alan işyeri adresleri dikkate alınacaktır.
Öte yandan yapılan düzenlemeyle 25/4/2006
tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres
kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri (ikametgah) adresi bilinen adresler
arasına dâhil edilmiştir.
Buna göre bilinen yerleşim yeri adresi olarak
sadece 5490 sayılı Kanuna göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan
yerleşim yeri adresi kabul edildiğinden, mükellef tarafından vergi idaresine
yerleşim yeri adresi bildirimi yapılmayacak, şayet yapılmış ise bu bildirimde
yer alan adres yerleşim yeri adresine yapılacak tebligatlarda dikkate
alınmayacaktır.
Bilinen
adreste tebliğ
Mükellefin bilinen birden çok işyeri adresi
varsa maddede yazılı bilinen işyeri adreslerinden tarih itibarıyla tebligat
yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı
dikkate alınacak ve tebliğ öncelikle bu adreste yapılacaktır.
Bu anlamda tebliğ evrakını gönderecek idare
öncelikle kayıtlarını tetkik ederek maddede belirtildiği şekilde kayıtlarına
intikal etmiş işyeri adresi olup olmadığını kontrol edecek, bu kapsamda bir
işyeri adresi bulunması durumunda tebligat bu işyeri adresinde yapılacaktır.
İşyeri adresinde tebliğ yapılacak olanların;
1.
Geçici veya daimi ayrılma gibi nedenlerle bu
adresinde bulunamaması,
2.
213 sayılı Kanunun 160 ıncı maddesinin
birinci fıkrası ve ilgili mevzuatı kapsamında işini bırakması veya
3.
213 sayılı Kanunun 160 ıncı maddesinin ikinci
fıkrası ve ilgili mevzuatı kapsamında işini bırakmış addolunması hallerinde
Tebliğ, gerçek kişilerde kendisinin, tüzel
kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel
kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa
temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri
adresinde yapılacaktır.
Bilinen işyeri adresi olmayanlara tebliğ ise
doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılacaktır.
Örnek:
Basit usule tabi mükellef Bay (A) hakkında
düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2/8/2018 tarihinde cezalı
tarhiyatlar yapılmıştır. Mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi kayıtlarında
3/8/2017 tarihinde işe başlama bildiriminde bildirdiği işyeri adresi ve
23/2/2018 tarihinde verdiği gelir vergisi beyannamesinde yer alan işyeri adresi
mevcuttur. Vergi dairesi, ihbarname ve ekinde yer alan raporları öncelikle
işe başlama bildiriminde bildirilen işyeri adresine tebliğe çıkaracaktır.
Mükellefin söz konusu adreste bulunamaması durumunda, tebligat yapılacak
tarihte mükellefin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde
tebligat yapılacaktır.
Mükellefin 23/2/2018 tarihinde verdiği gelir vergisi beyannamesinde yer
alan işyeri adresi bilinen adres olarak kabul edilmeyecektir.
Yeni düzenleme ile vergi beyannamelerinde
bildirilen işyeri adresi, bilinen adresler arasında sayılmadığı için iş yeri
adresini değiştiren Bay (A)’nın bu değişikliği 213 sayılı Kanunun 157 nci
maddesi kapsamında adres değişikliğine ilişkin bildirim ile yapması
gerekmektedir.
2. Tebliğ Evrakının Teslimi (VUK md. 102)
213 sayılı Kanunun 102’nci maddesinde 7061
sayılı Kanunla yapılan değişiklik aşağıda düzenlemenin önceki hali ile
karşılaştırmalı olarak verilmiştir.
Düzenlemenin Önceki Hali
|
Düzenlemenin 7061 sayılı Yasa ile değişiklikten
Sonraki Hali
|
Tebliğ Evrakının Teslimi
Madde 102
Tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarf
posta idaresince muhatabına verilir ve keyfiyet muhatap ile posta memuru
tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tesbit
olunur.
Muhatabın zarf üzerinde yazılı
adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memuru
durumu zarf üzerine yazar ve mektup posta idaresince derhal tebliği yaptıran
daireye geri gönderilir.
Muhatabın geçici olarak başka bir
yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından
bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ alındısına
yazılarak altı beyanı yapana imzalatılır. İmzadan imtina ederse, tebliği
yapan bu ciheti şerh ve imza eder ve tebliğ edilemeyen evrak çıkaran mercie
iade olunur.
Bunun üzerine tebliği çıkaran merci
tarafından tâyin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılır.
İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemeyerek iade
olunursa tebliğ ilân yolu ile yapılır.
Muhatap imza edecek kadar yazı
bilmez veya herhangi bir sebeple imza edemeyecek durumda bulunursa sol elinin
baş parmağı bastırılmak suretiyle tebliğ olunur.
Muhatap tebelluğdan imtina ederse tebliğ
edilecek evrak önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilir.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı
işlemler komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden
biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt
ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da
imzalatılmak suretiyle tesbit olunur
|
Tebliğ Evrakının Teslimi
MADDE 102-
Tebliğ olunacak
evrakı içeren zarf posta idaresince muhatabına verilir ve bu durum muhatap
ile posta memuru tarafından tebliğ alındısına tarih ve imza konulmak
suretiyle tespit olunur.
Muhatap imza
edecek kadar yazı bilmez veya herhangi bir sebeple imza edemeyecek durumda
bulunursa sol elinin başparmağı bastırılmak suretiyle tebliğ edilir.
Muhatap
tebellüğden imtina ederse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden
alınabileceği şerhini içeren bir pusula kapıya yapıştırılır. Posta memuru,
durumu tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza ederek, tebliğ olunacak evrakı
tebliği yaptıran idareye teslim eder. Bu durumda tebliğ, pusulanın kapıya yapıştırıldığı
tarihte yapılmış sayılır.
Bu Kanunun 101
inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde sayılan
işyeri adreslerine tebliğe çıkılan hallerde, tebliğ yapılacak olanların bu
adreste bulunamaması durumunda (Bulunamama durumu o adresten geçici
ayrılmaları da kapsar.) durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı
üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade
edilir. Bu durumda bu Kanunun 101 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre işlem
yapılır.
Bu Kanunun 101
inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde sayılan adrese
tebliğe çıkılan hallerde, tebliğ yapılacak kişinin adresinde bulunamaması
durumunda (Bulunamama durumu o adresten geçici ayrılmaları da kapsar.) durum,
posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ
evrakı gönderildiği idareye iade edilir. Bunun üzerine tebliği çıkaran merci
tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılır.
İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeplerle tebliğ edilemezse, tebliğ evrakının gönderildiği
idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula kapıya yapıştırılır. Bu
durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek,
tebliğ evrakı, gönderildiği idareye iade edilir. Tebliğ evrakının pusulanın
yapıştırıldığı tarihten itibaren on beş gün içerisinde muhatabı tarafından
alınması hâlinde alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması hâlinde ise on
beşinci günde tebliğ yapılmış sayılır.
Maliye
Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
yetkilidir.
|
2.1.
Muhatabın işyeri adresinde tebliğe çıkılması
Bilinen işyeri adreslerinden tebligat yapacak
makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı dikkate
alınır ve tebliğ öncelikle bu adreste yapılır.
Tebliğ olunacak evrakı içeren zarf posta
idaresince muhatabına verilir ve bu durum muhatap ile posta memuru tarafından
tebliğ alındısına tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunur. Zarfın, posta
memuru tarafından muhatabına verildiği tarihte tebliğ yapılmış sayılır.
213 sayılı Kanunun 94’üncü maddesi kapsamında[1]
tebliğ yapılacak olanların adreste bulunamaması (geçici ayrılmalar dâhil)
halinde durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza
edilir. Bu durumda kapıya pusula yapıştırılmaz ve tebliğ evrakı derhal
gönderildiği idareye iade edilir. Bu takdirde tebliğ;
1.
Gerçek kişilerde kendisinin,
2.
Tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya
kanuni temsilcilerinden birinin,
3.
Tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları
idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin
adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri
adresinde yapılır.
2.2.
Muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde tebliğe
çıkılması
1.
213 sayılı Kanunun 94’üncü maddesi kapsamında
tebliğ yapılacak kişinin bilinen işyeri adresinde bulunamaması (geçici ayrılmalar
dâhil) ya da muhatabın bilinen işyeri adresinin olmaması durumlarında,
muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligata
çıkılır ve tebliğ bu adreste yapılır.
2.
Tebliğ olunacak evrakı içeren zarf posta
idaresince muhatabına verilir ve bu durum muhatap ile posta memuru tarafından
tebliğ alındısına tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunur. Zarfın, posta
memuru tarafından muhatabına verildiği tarihte tebliğ yapılmış sayılır.
3.
213 sayılı Kanunun 94’üncü maddesi kapsamında
tebliğ yapılacak olanların yerleşim yeri adresinde bulunamaması (geçici
ayrılmalar dâhil) halinde durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı
üzerine şerh ve imza edilir. Bu durumda kapıya pusula yapıştırılmaz ve tebliğ
evrakı derhal gönderildiği idareye iade edilir.
4.
Bunun üzerine tebliği çıkaran merci
tarafından olayın özelliğine göre (zamanaşımı vs.) tayin olunacak münasip
bir süre sonra yeniden tebliğe çıkılır.
5.
İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakına, adres
kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine ikinci defa çıkıldığına ilişkin
ibare konulur.
6.
İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı
sebeplerle tebliğ edilemezse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden
alınabileceği şerhini içeren ve bu tebliğ ekinde yer alan tebligat pusulası
(pusula) (Tebliğ Ek:1) kapıya yapıştırılır. Bu durum, posta memuru tarafından
tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek tebliğ evrakı gönderildiği
idareye iade edilir.
7.
Tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı
tarihten itibaren on beş gün içerisinde muhatabı tarafından alınması hâlinde
alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması hâlinde ise pusulanın kapıya
yapıştırıldığı tarihi izleyen on beşinci günde tebliğ yapılmış sayılır.
2.2.Muhatabın
tebellüğden imtina etmesi
1.
Bilinen işyeri veya yerleşim yeri adresinde
bulunmasına karşın muhatabın tebellüğden imtina etmesi durumunda, posta memuru tarafından tebliğ evrakının
gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren pusula kapıya yapıştırılır.
2.
Bu durum, posta memuru tarafından tebliğ
alındısı üzerine şerh ve imza edilerek tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade
edilir.
3.
Bu durumda tebliğ, pusulanın kapıya
yapıştırıldığı tarihte yapılmış sayılır.
3. Tebliğin ilanla yapılacağı haller
213 sayılı Kanunun
103’üncü maddesinde 7061 sayılı Kanunla
yapılan değişiklik aşağıda düzenlemenin
önceki hali ile karşılaştırmalı olarak verilmiştir.
Düzenlemenin Önceki Hali
|
Düzenlemenin 7061 sayılı Yasa ile değişiklikten
Sonraki Hali
|
Tebliğin ilanla yapılacağı haller:
Madde 103 – Aşağıda yazılı hallerde tebliğ ilan yoluyla
yapılır.
1. Muhatabın adresi hiç bilinmezse;
2. Muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş
olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse; 3. Başkaca
sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa;
4. Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ
yapılmasına imkan bulunmazsa
|
Tebliğin ilanla yapılacağı haller:
MADDE 103-
Aşağıda yazılı hallerde tebliğ ilan yoluyla yapılır:
1. Muhatabın bu
Kanunun 101 inci maddesi kapsamında bilinen adresi yoksa,
2. Bu Kanunun
101 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde
sayılan bilinen adreste tebliğ yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt
sisteminde kayıtlı bir adresi bulunmazsa,
3. Yabancı
memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa,
4. Başkaca
nedenlerden dolayı tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa
|
213 sayılı Kanunun 103’üncü maddesi ile
yapılan değişiklikle, bilinen işyeri adresinde tebliğ yapılamaması halinde,
muhatabın adres kayıt sisteminde kayıtlı bir yerleşim yeri adresi olmaması
durumu ilanen tebliğ yapılacak haller arasına eklenmiştir.
Buna göre muhatap tarafından işe başlamada
veya adres değişikliğinde bildirilen, yoklama fişinde veya ilgilinin imzası
bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen
işyeri adreslerinde tebliğ yapılamaması hâlinde, tebliğ evrakını gönderecek
idare tarafından yapılan araştırma sonucunda muhatabın adres kayıt sisteminde
kayıtlı bir yerleşim yeri adresi bulunmazsa tebliğ ilan yoluyla yapılır.
Öte yandan muhatabın 213 sayılı Kanunun 101
inci maddesi kapsamında bilinen adresinin olmaması, yabancı memleketlerde
bulunanlara tebliğ yapılmasına imkân bulunmaması ve başkaca nedenlerden dolayı
tebliğ yapılmasına imkân bulunmaması durumlarında da tebliğin ilan yoluyla
yapılmasına devam olunacaktır.
4.
Adres değişikliklerinin bildirilmesi
213 sayılı Kanunun 157’nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 157- 101 inci maddede yazılı bilinen iş yeri adreslerini değiştiren
mükellefler, yeni adreslerini vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.”
Maddede yapılan değişiklikle, mükelleflerin
yerleşim yeri adresi değişikliklerini vergi dairesine bildirme zorunluluğu
kaldırılmış olmakla birlikte, işyeri adreslerini değiştiren mükelleflerin yeni
işyeri adreslerini vergi dairesine bildirme mecburiyeti devam etmektedir.
5.
Diğer hususlar
213 sayılı Kanunun 107’nci maddesi kapsamında
tebliğlerin posta yerine memur vasıtasıyla yaptırılması durumunda da bu
Tebliğdeki esaslara uyulur.
213 sayılı Kanunun 107/A maddesi ve 27/8/2015
tarihli ve 29458 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliği (Sıra No: 456) kapsamında tebliğe elverişli elektronik adresi
bulunanlara tebligatlar elektronik ortamda yapılmaya devam edilecektir.
Söz konusu Tebliğ 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Saygılarımızla…
[1] Tebliğ yapılacak kimseler:
Madde 94 – Tebliğ
mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi
cezası kesilenlere yapılır.
Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür
veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan
teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel
kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine
yapılması kafidir.
(Ek :
30/12/1980 - 2365/18 md.) Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin
bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur
ya da müsdahdemlerinden birine yapılır. (Muhatap yerine bu şekilde kendisine
tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz
bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.)
Kaynak ► TÜRMOB