Askerlik Borçlanması ve Doğum Borçlanması Ödemelerinin Çalışanların Ücretlerinin Safi Tutarının Tespitinde Gelir Vergisi Matrahından İndirimi
Uğur Kızılgül
Vergi Müfettiş Yrd.
ugur.kizilgul25@gmail.com
Bir işverene tabi olarak
belli bir işyerinde çalışmaya başlayanlar hizmetleri karşılığında ücret geliri
elde ederler. Gerçek usulde ücret geliri elde eden ücretliler, daha sonra askerlik,
doğum vb. sebeplerle ücretsiz izine ayrılmaları durumunda ücretsiz izinli
oldukları dönemlerde kendilerine herhangi bir ücret ödemesi yapılmamakta ve
bunların ücretlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna sigorta prim kesintisi
yapılmamaktadır. Ücretliler askerlik görevi, doğum, vb. gibi ücretsiz izinde
geçirdikleri bu süreler için daha sonraki dönemlerde prim borçlanması yaparak
emekliliğe esas alınacak hizmet sürelerini uzatmak isteyebilirler. Bu durumda
emeklilik süreleri uzamasın diye Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuru yaparak
askerlikte veya doğum izninde geçen süreye ait primlerini topluca ödemek
suretiyle, askerlik borçlanması veya doğum borçlanması diye tabir edilen
uygulamalardan yararlanabilirler.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. Maddesine göre ücretin gerçek ve safi
değerinin tespitinde, işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan
menfaatler toplamından, aynı maddenin 2. Fıkrası ve 111 seri No’lu Gelir
Vergisi Genel Tebliğinde, kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 Sayılı
Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20. Maddesinde belirtilen sandıklara ödenen
aidat ve primlerin indirim konusu yapılabileceğine ilişkin düzenlemelere yer
verilmiştir.
Bu çalışmada, sigortalı
olarak çalışan ücretlilerin sigorta primi kesilmeyen askerlik veya doğum
sebebiyle izinde geçen sürelerine ait ödenmeyen primlerini sonradan
borçlandırılmak suretiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna ödemeleri halinde ödenen bu
primlerin, çalışanların ücretlerinin safi tutarlarının tespitinde gelir vergisi
matrahından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususu ele alınacaktır.
1.
Askerlik Borçlanması ve Doğum Borçlanması
1.1.Askerlik
Borçlanması
Kamu veya özel sektörde
ücretli olarak çalışmakta iken er veya erbaş olarak askerlik görevini yapan
kişilere bir ücret ödemesi yapılmadığından, sosyal güvenlik prim kesintisi de
yapılmamaktadır. Bu kişiler, askerlik görevi sonrasında çalıştıkları işveren
nezdinde çalışmaya devam ettiklerinde ise askerlik öncesi ve sonrası prim
kesintileri mevcut iken askerde geçen sürelerinde prim kesintisi olmadığından,
emeklilik süreleri uzamasın diye Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuru yaparak
askerlikte geçen süreye ait primlerini topluca ödemek suretiyle askerlik
borçlanması diye tabir edilen uygulamayı yapmaktadırlar.
1.2.
Doğum Borçlanması
Doğum borçlanması,
ilgili Kanunlar gereği verilen ücretsiz doğum izni ya da analık izni süreleri
ile sigortalı kadının doğum sürelerini borçlanmasıdır. Doğum borçlanması,
sosyal güvenlik sistemimizde düzenlenmiş bulunan bir hizmet borçlanması türü
olup söz konusu borçlanma, doğum yapan kadınların çalışma hayatlarındaki
mağduriyetlerini azaltmak bakımından öneme sahiptir.
Ücretli çalışan
kadınların doğum izni, analık izni gibi ücretsiz izinde geçen sürelerinde prim
kesintisi olmamakta, emeklilik süreleri uzamasın diye Sosyal Güvenlik Kurumuna
başvuru yaparak bu sürelere ilişkin primlerini topluca ödemek suretiyle doğum
borçlanması diye tabir edilen uygulamayı yapabilme hakları bulunmaktadır.
1.3.
Askerlik ve Doğum Borçlanması Sürelerinin Sigortalılıktan Sayılması
Sigortalıların
borçlanabileceği süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 41’ inci maddesinde düzenlenmiştir.
5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 41’inci maddesinin (a) bendine
göre; 5510 sayılı kanuna göre sigortalı sayılanların, kanunları gereği
verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya
mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla
borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı
sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri,
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 41’inci
maddesinin (b) bendine göre ise; 5510 sayılı kanuna göre sigortalı
sayılanların, er veya erbaş olarak silahaltında veya yedek subay okulunda geçen
sürelerin,
…
kendilerinin veya hak
sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde aynı Kanunun 82’nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında
olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın %32'si üzerinden hesaplanacak
primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile
borçlandırılarak, borçlandırılan sürelerinin sigortalılıklarına sayılacağı
hükümlerine yer verilmiştir.
Söz konusu hükümlerden
de anlaşılacağı üzere, sigortalı olarak çalışan ücretlilerin sigorta primi
kesilmeyen askerlik veya doğum sebebiyle izinde geçen sürelerine ait primlerini
sonradan Sosyal Güvenlik Kurumuna borçlandırılmak suretiyle ödemeleri halinde
bu süreleri sigortalılık kapsamında saydırabileceklerdir.
1.4.
Askerlik ve Doğum Borçlanmasının Hukuki Sonuçları (Çalışana Sağlayacağı
Faydalar)
*Askerlik ve doğum
borçlanması gibi sigorta borçlanmalarının sigortalının prim gün sayısını
artırma işlevi vardır. Sigorta borçlanması yapılarak hizmetten saydırılan
süreler, sigortalılık süresinin hesabında, primi ödenen süreler de prim ödeme
gün sayısının hesabında dikkate alınabilmektedir. Sigortalı emekli olmak için
yaşı tamamlamış ancak prim gün eksiği varsa, sigorta borçlanması prim gün
sayısını artıracağından sigortalının daha erken emekli olabilme imkânı
olacaktır.
*Sigorta borçlanmasında
borçlanılan dönemlerin ilk defa sigortalı olunan tarih öncesine ait olması
halinde, ilk defa sigortalı olunan tarih borçlanma gün sayısı kadar öne
çekileceği için sigortalının uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan
yardımlara hak kazanma şartlarını etkilemekte diğer bir ifade ile daha erken
emekli olabilmesini sağlamaktadır. 5510 sayılı Kanuna göre, sigortalılığın
başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlanılması halinde, sigortalılığın
başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülmektedir.
*Sigorta borçlanması,
sigorta borçlanması sonrası prim gün sayısı artışına bağlı olarak emekli aylık
miktarını yükseltmektedir.
*Sigorta borçlanmasının
bir diğer önemli işlevi ise borçlanılan miktarın gelir vergisi açısından
indirim konusu yapılabilmesidir. Bu indirim nedeniyle sigortalı ödediği
borçlanma tutarlarını ücret safi tutarı tespitinde indirerek daha az vergi
ödemek suretiyle maddi menfaat elde edebilecektir.
2.
Ücret ve Ücretin Safi Tutarının Tespiti
193 Sayılı Gelir Vergisi
Kanunu’nun 61. Maddesinde, işverene tabi ve belli bir iş yerine bağlı olarak
çalışanlara hizmetleri karşılığı verilen para ve ayınlar (hizmet karşılığının
mal olarak verilmesi) ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler
ücret olarak tanımlanmıştır. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı,
tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya
başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık ilişkisi niteliğinde
olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması
ücretin niteliğini değiştirmez.
Aynı kanunun 63.
Maddesinde ise; ücretin safi tutarı işveren tarafından verilen para ve ayınlar
ile sağlanan yararlar toplamından (yani ücretin gayrisafi tutarından) belli
indirimlerin yapılmasından sonra kalan miktar olarak tanımlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanunu 63.
Maddesinde safi ücret tutarının tespitinde, gayrisafi ücret tutarından
indirilebilecek olan unsurlar tahdidi olarak sayılmıştır. Söz konusu maddenin
2. Fıkrasında; Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanunu'nun geçici 20. maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat
ve primlerin gayri safi ücret tutarından indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Bu düzenlemelerden görüleceği üzere, emekli aidatı ve sosyal sigorta
primlerinin ücret gelirlerinin vergilendirilmesinden önce ücretin safi
tutarının bulunmasında gayrisafi ücret tutarından indirilmesi mümkündür.
3.
Askerlik ve Doğum Borçlanması Aidat ve Prim Ödemelerinin Gayri Safi Ücret
Tutarından İndirilmesi
Askerlik ve doğum
borçlanması yapan ücretliler, bu sürelerce ödenmeyen primleri topluca ödedikten
sonra işverenlerine başvurmak suretiyle ödedikleri toplu primlerin ücret
gelirinden vergi tevkifatı yapılırken, gayrisafi ücret tutarından indirilmesini
talep edebilirler. Bu durumda, işverenler ve ücretliler açısından, bu sürelerce
ödenmeyen prim ve aidat ödemelerinin Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatı gereği
borçlanılarak ödenmesi durumunda, yapılan ödemelerin gelir vergisi matrahının
tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı, ödemenin toptan yapılması
halinde yılsonunda tamamı indirilemeyen borçlanma tutarının ertesi yılın
başında tekrar indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ve ücretlinin işyeri
değişikliği yapması durumunda borçlanma tutarının kalan kısmının yeni
işyerindeki gelir vergisi matrahından düşülüp düşülemeyeceği hususları önem arz
etmektedir.
Kanunlarla belli edilen
koşullar altında askerlik ve doğum sebebiyle borçlanılan aidat ve primlerin
üyelerce ödenmesi gerekmekte olup bu ödemeler de Gelir Vergisi Kanunu'nun
63/2'nci maddesinde sayılan aidat ve primler niteliğindedir. Bu ödemelerin
ücretin gerçek safi tutarının hesaplanması sırasında gider olarak
indirilmesinin, Gelir Vergisi Kanunu'nun lafzına ve ruhuna uygun düştüğü
söylenebilir.
Sosyal Güvenlik Kurumuna
ödenen borçlanma aidat ve primlerinin ücretin safi tutarının tespitinde,
gayrisafi ücret tutarından ne şekilde indirileceği 111 seri No’lu Gelir Vergisi
Genel Tebliğinde açıklanmıştır.
111 seri No’lu Gelir
Vergisi Genel Tebliğine göre;
*Emeklilik aidatı ve sosyal sigorta primlerinin gider
olarak indirilmesi kanunen kabul edilmiş bulunan kurumlara, kanunlarında
öngörülen şekilde ücretten kesilmek suretiyle ödenen borçlanma aidat ve primlerinin
miktarına ve nispetine bakılmaksızın, kesildiği aya ait gelir vergisi
matrahının tespitinde gider olarak nazara alınması,
*Aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya
kadar bu miktarın ücretlerin, vergiye tâbi tutarından indirilmesi,
*Ücretlerinin gerçek ve safi tutarlarının hesabında
gider olarak indirilmek suretiyle vergi dışı bırakılmış olan aidat ve
primlerini, türlü nedenlerle geri alan ve kendilerine toptan ödeme
yapılanların, yeniden iştirakçi durumuna girmeleri nedeniyle ilgili kuruma peşin
ya da borçlanma suretiyle iade ettikleri aidat ve primlerin tekrar gider olarak
indirilmemesi,
gerekmektedir.
Yine Konu ile ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığına, askerlik süresince ödenmeyen prim ve aidat ödemelerinin Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatı gereği borçlanılarak daha sonraki bir tarihte ödenmesi durumunda, yapılan ödemelerin gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı, ödemenin toptan yapılması halinde yılsonunda tamamı indirilemeyen borçlanma tutarının ertesi yılın başında tekrar indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile işyeri değişikliği durumunda borçlanma tutarının kalan kısmının yeni işyerindeki gelir vergisi matrahından düşülüp düşülemeyeceği hususları sorulmuş olup, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen …. Tarih … sayılı Özelgede;
Yine Konu ile ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığına, askerlik süresince ödenmeyen prim ve aidat ödemelerinin Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatı gereği borçlanılarak daha sonraki bir tarihte ödenmesi durumunda, yapılan ödemelerin gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı, ödemenin toptan yapılması halinde yılsonunda tamamı indirilemeyen borçlanma tutarının ertesi yılın başında tekrar indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile işyeri değişikliği durumunda borçlanma tutarının kalan kısmının yeni işyerindeki gelir vergisi matrahından düşülüp düşülemeyeceği hususları sorulmuş olup, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen …. Tarih … sayılı Özelgede;
…
“Bu hüküm ve açıklamalara göre, Sosyal Sigortalar
Kurumuna askerlik hizmeti süresince ödenmeyen aidat ve primlerin borçlanmak
suretiyle daha sonraki bir zamanda toptan ödenmesi durumunda, ödeme belgesini
işvereninize ibraz ettiğiniz aydan başlayarak, takvim yılı sınırlaması olmadan
ödenen tutarın tamamının safi ücretinizin tespitinde gider olarak indirilmesi
mümkün olmakla birlikte iş yeri değişikliği durumunda borçlanma tutarının gider
olarak indirilmeyen kısmının yeni iş yerindeki safi ücretinizin tespitinde
dikkate alınabilmesi için eski işvereninizden alacağınız ödenen primlere ait
belgenin onaylı bir sureti ile indirim konusu yapılmayan tutarı gösterir
yazının yeni işvereninize vermeniz gerekmektedir.” Açıklamalarına yer
verilmiştir.
Bu düzenlemeler ve
açıklamalar dikkate alındığında; Sosyal Güvenlik Kurumuna askerlik hizmeti veya
doğum vb sebeplerle ücretsiz izninde geçen sürelerce ödenmeyen aidat ve
primlerin borçlanmak suretiyle daha sonraki bir zamanda toptan ödenmesi
durumunda, ödeme belgesinin işverene ibraz edildiği aydan başlayarak, takvim
yılı sınırlaması olmaksızın ödenen tutarın tamamının safi ücretin tespitinde
gider olarak indirilmesinin mümkün olduğu görülmektedir.
Örneğin, Mart/2018
ayında, 1992 yılına ilişkin 15 aylık askerlik borçlanmasını toptan ödeyen bir
ücretli, ödeme belgesini aynı ay içinde işverenine ibraz etmesi halinde Mart
ayından itibaren ödeme tutarına ulaşıncaya kadar (2018, gerekirse 2019 ve
takip eden yıllar) ücret gelirinin vergilendirilmesinde indirim konusu
yapılabilecektir.
Ücretlinin yıl içinde işyeri değişikliği durumunda, borçlanma tutarının gider olarak indirilmeyen kısmının yeni iş yerindeki safi ücretin tespitinde dikkate alınabilmesi için eski işverenden alınacak ödenen primlere ait belgenin onaylı bir sureti ile indirim konusu yapılmayan tutarı gösterir yazının yeni işverene verilmesi gerekmektedir.
4.
Sonuç
Gelir Vergisi Kanunun
63/2. Maddesinde ki hükümler, 111 seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği düzenlemeleri
ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca verilen özelge açıklamaları
dikkate alındığında; Sigortalı olarak çalışan ücretlilerin sigorta primi
kesilmeyen askerlik hizmeti veya doğum gibi sebeplerle ücretsiz izinde geçen
sürelerine ait ödenmeyen aidat ve primlerini sonradan borçlandırılmak suretiyle
Sosyal Güvenlik Kurumuna ödemeleri halinde, ödenen bu aidat ve primler ödeme
belgesinin işverene ibraz edildiği aydan başlayarak takvim yılı sınırlaması
olmaksızın çalışanların ücretlerinin safi tutarlarının tespitinde gelir vergisi
matrahından indirim konusu yapılabilecektir.
Kaynakça
*193 Sayılı “Gelir
Vergisi Kanunu” (31.12.1960 Tarih 10700 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanmıştır)
*5510 Sayılı “Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”(31.05.2006 Tarih 26200 Sayılı
Resmi Gazetede Yayımlanmıştır)
* 111 Seri Numaralı
Gelir Vergisi Genel Tebliği (08.03.1973 Tarihinde Resmi Gazetede
Yayımlanmıştır)
* Gelir İdaresi
Başkanlığı 24.08.2011 Tarih GVK-63-1400 Sayılı Özelgesi (Askerlik Borçlanması
Ödemelerinin Ücretin Safi Tutarının Tespitinde Gelir Vergisi Matrahından
İndirilip İndirilemeyeceği Hk)